Tatar:Dünyadan artık sempati değil hareket bekliyoruz. Bu bizim için egemenlik kavgasıdır – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

Tatar:Dünyadan artık sempati değil hareket bekliyoruz. Bu bizim için egemenlik kavgasıdır

[ad_1]

Antalya Diplomasi Forumu’na katılmak amacıyla Antalya’ya giden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar KKTC’ye döndü.

Ercan Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle gittiği Antalya’da katıldığı Diplomasi Forumu’nda bazı ülkelerin Cumhurbaşkanı ve Devlet Başkanlarıyla, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun da Dışişleri bakanlarıyla görüşme imkanı bulduğunu söyledi.

Hem kendisinin hem de Dışişleri Bakanı’nın yaptığı görüşmelerde KKTC ve Kıbrıs Türk halkının gelinen aşamadaki pozisyonunu aktardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “yıllardır süregelen müzakere süreçlerini, bundan sonraki hedeflerimizi ve son Cenevre görüşmelerinde ortaya koyduğumuz yeni vizyonumuzu, yeni siyasetimizi anlatma fırsatı bulduk” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, çoğu ülkenin Kıbrıs ile ilgili detayları bilmediğine işaret ederek, bu tür toplantıların bu detayları anlatma fırsatı verdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “bu toplantılarda anlattığımız süreçlerin ilgili ülkeler tarafından ilk kez duyulduğunu gördüm. Böyle toplantıların bu tür faydaları var. Bizim oradaki en büyük gücümüz elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin ağırlığı idi. Nitekim Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış konuşmasında Kıbrıs Türk halkının artık iki devletli temelde bir anlaşmayı yapması gerektiğini, ancak böyle bir anlayışla çözümün mümkün olacağını ifade etmiştir” dedi.

Tatar, “Kıbrıs’ın gerçeklerini ve gelinen aşamadaki pozisyonu anlattığınızda karşı tarafın buna sempati duyması muhakkak. Yaptığım konuşmada da söylediğim gibi artık sempati yeterli değil. Sempatiden ziyade artık hareket bekliyoruz. Zaten bunu BM’ye sürekli olarak söylüyoruz. AB de Kıbrıs meselesinin ne olduğunu çok iyi bilmektedir. Bizim için bir egemenlik kavgasıdır bu. Çünkü Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır. Sadece Rumların tanınmış olması, AB içinde diledikleri gibi bu avantajı kullanmaları bize yapılan büyük bir haksızlıktır. Asimetrik durumun ve statükonun devamı anlamındadır. Dolayısıyla bu durumun kabul edilemez olduğunu. Buradaki pozisyonu kimse zorla bize empoze edemeyeceğini, statükonun değişmesi için Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve uluslararası eşit statüsünün kabul edilmesi gerektiğini söyledik. Bizim işimiz bundan sonra farklı toplantılarda bunları anlatmaktır. Bu mesajı verme kampanyası sürdürüyoruz” dedi.

Federasyon temelinde bir anlaşmanının mümkün olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “orada oynanan oyun tek egemenlik üzerine kurulu. Her ne kadar iki eşit taraf dense de niyet edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı, KKTC’nin son bulması ve Kıbrıs Türk halkının anayasal değişiklikle o yapıya monte edilmesidir. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün devamının mutlak surette devamının büyük önem taşıdığını da vurguladı.  

Antalya’da bulunan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Joseph Borrell ile görüşme talebinde bulunduklarını aktaran Tatar, Borrell’in Rum tarafının tepkisini çekmemek için kendileriyle yan yana gelmek istememesini eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “burada ortam müsait değil. Sayın Tatar’ı Brüksel’e davet edeceğiz şeklinde bir mesaj iletmiştir. Bu toplantıda Borrell’in neden KKTC Cumhurbaşkanı ile görüşmekten çekindiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Kıbrıs’ta iki eşit halk var diyorlar ama BM toplantıları dışında biz bu eşitliği göremiyoruz. Böyle bir durumda Kıbrıs sorununu çözebilmeniz mümkün değildir. O nedenle biz Cenevre’de 6 maddelik öneriyi yaptık. Ancak bu şekilde müzakerelere başlayabileceğimizi söyledik. Önerilerimizin mantığı da budur” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim için önemli olan şu anda bu yeni siyasetimizi yeni vizyonumuzu büyük bir inançla bu pozisyonu bu politikayı sürdürmektir. Bu konuda halkımızın desteğini görüyoruz.. halkımıza da bir kez daha bu politikanın doğru en doğru politika olduğunu, Türkiye’nin tam desteği olduğunu ve bu mücadelenin sonucunda mutlaka Kıbrıs’ta daha istikrarlı daha adil daha kalıcı bir anlaşma, eğer olacaksa bizim şu anda ortaya koyduğumuz bu parametreler doğrultusunda olabileceğini de tekrar söylemek istiyorum” dedi.

 

 

 



[ad_2]