“Sivri uçlarımı törpüledim” – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

“Sivri uçlarımı törpüledim”




Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Menteş Gündüz BRT’de 14. Saat programına katılarak Pembe Paşaoğluları’nın sorularını yanıtladı.

UBP Milletvekili Gündüz, Meclis Genel Kurulu’nda hafta başı yaşanan tartışmayı şu ifadelerle değerlendirdi:

“MUHALEFETTEKİ ARKADAŞLARA GÖRMEK İSTEDİĞİNİZ MANZARA BU İSE BECERDİNİZ DEDİM”

“Meclis benim evim. Orası benim vitrinim. Orası topluma vekillerin ne olduğunu gösteren yer. Yani birileri haklı veya haksız alttan odun atacak bunun ısısını da birilerinden çıkaracak ve oturup da işte biz bunu attık da bunu bağırttık gibi şeyler bize yakışmaz. Bu işin usulleri, adapları vardır. Yanlış yapıldıysa ki doğrusu Savcılık görüşü alınmasıydı. Ama bu hatayı kendileri de DP-CTP döneminde yaptı. Hapiste olan birini atadılar. Ama iki yanlış bir doğru etmiyor işte. Onu anlatmaya çalışıyorum. Dolayısıyla ben orada daha da ileri gidilmesin diye araya girdim. Ve döndüm oradaki muhalefetteki arkadaşlara görmek istediğiniz manzara bu ise becerdiniz dedim. Benim görmek istediğim manzara o değildi. Orası bir Meclis’tir”…

İşte Gündüz’ün gündeme dair diğer sorulara verdiği yanıtlardan bazı başlıklar:

“HERKES DÖNÜP DOLAŞIP SİYASİLERİN ÜZERİNDE MAMURLUYOR”

“KİMSENİN DERDİ KOLTUK DEĞİLDİR”

“SENDİKALAR ALDIKLARI AİDATLARI BUGÜNLER İÇİN KULLANSALARDI”

“Şuanda herkes dönüp dolaşıp siyasilerin üzerinde mamurluyor.O bakımdan yani bu saatten sonra herkes fesini önüne koyacak. Gerek pandemi gerekse ekonomik şartlar olsun  özellikle de sendikalar olsun altını çizerek söylüyorum. Bir bakıyorum televizyon programında sendikalar hiçbir siyasetçiye güven kalmadı diyor. Peki o zaman sendikalar işleri için niye bizi arıyorlar? Niye arıyorlar bizi o zaman. Ya da sendikalar bu pandemide üyeleri için ne katkıda bulundu maddi olarak? Aldıkları aidatları bugünler için kullansalardı. Madem ki 60-63 ruhundan bahsediyorlar ve herşeyi devletten beklememek diyorlar. Devlette bu kadar kısıtlı imkanlarla, bu kadar zor şartlarda. Hiçbir zaman kimsenin derdi koltuk değildir. Şuanda koltukta olmayanlar rahattır. Uyulması gereken kurallara uyulmuyor deniliyor ve devlet denetlesin deniliyor. Önce insan kendi kendini denetlesin, çok zuldür.. Önce hatayı kendimizde aramak zorundayız. Biz bu pandemiyi atlatmak istiyorsak 3 tane basit kural vardır. Herkes biliyor hijyen, mesafe ve maske. Buna rağmen bazıları bilinçli yapıyor. Bekliyor işte az önce bahsettiğim gibi alttan sobaya odunu veriyor, yukardan hararetini seyretmeye çalışıyor. Şuanda muhalefette olanların tümünün yaptığı bu. Yardımcı olmaya çalışıyoruz diyorlar alttan odunları veriyorlar. Böyle şey olmaz. Muhalefet hükümetin üstüne çok gitmiyor ama alttan odunu bazen veriyorlar”.

“SİVRİ UÇLARIMI DA TÖRPÜLEDİM”

“Meclis’e girdiğimde mutfağında yani komitelerinde çok çalıştım. İlk Meclis’e giren Menteş Gündüz ile şimdiki Menteş Gündüz arasında çok fark vardır. O ilk girdiğimdeki sivri uçlarım da törpülenmiştir. Artık yavaş yavaş siyasetin nasıl olduğunu biliyordum ama daha da derinlerine, kalbine girdiğinde olayların nasıl işlediğini de görüyorsunuz”

“MÜSEBBİBİ MİLLETVEKİLLERİ OLUYOR”

“Sendikalar eylem yapıyorlar, birtakım haklar istiyorlar. Ve bunlar yapılmadığı zaman müsebbibi milletvekilleri oluyor. Veya bir olay olduğunda, birisi yakalandığında siyasetçi arayıp o kişinin olayını kapatıyor. Bunu söyleyenler çıkıp kim yapar ise ismini deşifre edecek. Bunlar acaba kendileri de aynı şeyi yapmıyor mu? Kendilerinin yakınlarına birşey olduğu zaman gerek iş olsun, gerekse herhangi bir trafik cezasında aramıyor mu yakın tanıdıkları bırakın siyasiyi polis müdürünü tanıyor, milletvekilini tanıyor. Başka birini tanıyor ve yapmayın demiyorlar mı? Bana bu yönde telefonlar geliyor ama ben yapmıyorum. Bugün dahi yaşadığım bir olay var. Ceza kesmişler dedim ki cezayı hak ettin sen. Suç işliyorsan cezasını ödeyeceksin”….

“ÜLKENİN BURAYA GELMESİNDE HERKESİN KATKISI VARDIR”

“MUHALEFETE DİYORUM; EK MESAİYE DOKUNDUĞUN ANDA ÜYELERİNİ KARŞINDA BULACAKSIN”

“Hiç kimse kendini kurtarmak için sütten çıkmış ak kaşık gibi adletmesin. Herkesin bu ülkenin buraya gelmesinde bir katkısı vardır. Ama artı ama eksi. Muhalefetteki arkadaşlar ek mesai konusu gündeme gelince çıkıyorlar ve ek mesai düzenlemelidir diyorlar. Ben de diyorum ki tamam düzenlensin. Ancak ben şunu soruyorum. Sen ek mesaiye dokunduğun anda oradaki bütün üyelerini karşında bulacaksın. Hadi yapsınlar. Kamu reformu diyorlar. Kamu reformunun ne olduğunu çoğu bilmiyor ha. Sanki kamu reformu geçince herşey bitecek”….

“GENEL SEKRETER SEÇİMİMİZİ 27 MART’TA YAPABİLİRİZ”

“Aldığımız kararlardan bir tanesi şu idi.UBP’de Genel Sekreterlik seçimini pandeminin bize izin verdiği ilk dönemde yapacağız. Şu anda hemen hemen bütün yerler de açılmış ve yasaklar da kalkmış olduğuna göre biz belki bu Cumartesi değil ama bir sonraki Cumartesi yapmamız gerektiği görüşündeyim. Buna karar verecek olan da Parti Meclisi’dir…Ki zaten Parti Meclisi de bu konuda ısrarcıdır. Bu yapıldıktan sonra da yine koşullara bağlı olarak Olağan Kurultayımız yapılacak”.

“ORTAĞIMIZIN NİSAN’DAKİ KURULTAYI SONRASI KONJEKTÜR NASIL GELİŞECEKTİR BİLİNMEZ”

“HÜKÜMETİN OLUP OLMAYACAĞI BİLİNMEZ”

“Şuanda Mart ayında saymazsak 7 ay sonra bizim olağan kurultayımızın son zamanıdır. Ekim sonuna kadar Kurultayı bitirmemiz lazım. 3 yıl dolar. Eğer pandemi de izin verirse Ekim ayında bu kurultay yapılacak. Ama 11 Nisan’da bizden önce bir kurultay var. O partinin kurultayı yapıldıktan sonra biliyorsunuz hükümet ortağıdır. Nisan’daki kurultay sonrası konjektür nasıl gelişecektir bilinmez. Hükümetin orda olup olmayacağı bilinmez. Bunlar soru işaretleri. Hükümet ortağımızın Nisan’daki kurultay seçiminden sonra manevranın nasıl olacağı bir soru işaretidir.Dolayısıyla biz şuanda soru işaretlerine göre değil rutin rotamıza göre gittiğimizde Ekim ayına. Bir sonraki Cumartesi günü Genel Sekreterlik seçimini yapsak bile Ekim ayında tekrar Genel Sekreterlik seçimi olacak”.

“İVEDİLİKLE GENEL SEKRETERİ SEÇMELİYİZ”

“İlçe Başkanlarının muhatabı Genel Sekreter olur. Genel Başkanın Başbakanın gündemi çok yoğun. Bize zaman ayırması mümkün değil. Sürekli bize, ilçe başkanlarına örgütlerden baskılar gelir. Dolayısıyla bizim genel sekreteri ivedilikle seçmemiz gerekir. Benim öngörüm bu Cumartesi degil bir sonraki Cumartesi zaten 120 kişiyiz geniş bir yerde ve havada güzel olacak büyük bir ihtimalle dışta kalmak kaydı ile içeriye 4 sandık koyarak 10’ar 10’ar kişileri alarak oylarını kullanması ile 2 saat içerisinde bu iş biter. Genel Sekreter seçiminin ardından Olağan Kurultay gündeme gelecek”.

“Büyük bir ihtimalle bu ay sonuna kadar Genel Sekreterlik seçimini bitireceğiz. Genel Sekreter makamına oturduktan sonra hemen takvimi önümüze koyacağız ve kurultay süreci başlayacak”.

“ARA SEÇİM İÇİN NİSAN AYINA KADAR SEÇİM TARİHİNİ NETLEŞTİRMELİYİZ”

“Bu hükümet uyumlu çalışmaya devam ederse, yol kazasına uğramazsa az önce bahsettiğim sebepden dolayı ve bu icraatlar da yapılmaya başlanırsa hükümetin bozulmasının bir anlamı yoktur. Ancak  şöyle bir handikap vardır. Sayın Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı olmasıyla boşalan bir milletvekili için Haziran ayında yasa gereği seçim yapılması gerekir. Nisan ayı sonuna kadar seçim tarihini netleştirmemiz lazım. Eğer netleştirmezsek Yüksek Seçim Kurulu bize ara seçim ile ilgili takvimi başlatacak”.

 

“GENEL SEKRETELİK KONUSUNDA DENGE UNSURU DEĞİLİM”

“Hiç kimse benim üzerimden prim yapmasın. Arkadaşlarıma karşı hamle yapmam mümkün değildir.Genel Sekreterlik konusunda ben denge unsuru değilim. UBP’nin üyesinin önüne cesurca gireceksiniz, seçim partisidir UBP. Seçimden korkmayacaksınız ve seçilirseniz de size başlarınızın üzerine koyacaklar. O bakımdan atanmış zor. UBP’nin özü seçimdir ve seçimle gelmektir”.

 

“Özellikle benim bölgemdeki insanlar bölgeli bakanımızı aldınız niye yeniden bölgeye bakanlık vermiyorsunuz diyor. Ben bu konuda hiç yorum yapmam. Çünkü bu tamamen Başbakanın uhtesindedir. Onun tasarrufundadır”.

 

“HADDİMİ VE BOYUMUN ÖLÇÜSÜNÜ İYİ BİLİRİM”

“Ben görev adamıyım. Ben siyasi etiği sayın Eroğlu’ndan öğrendim. İki şeyi çok iyi bilirim. Bir haddimi, bir de boyumun ölçüsünü. Ben hesaplaşmanın, kitaplaşmanın zamanında yapılmasını seven biriyim. Durup dururken sorun, kaos çıkartmam. Görev verilirse sonuna kadar layıkıyla yaparım. Ama günü zamanı geldiğinde de ben de bildiğimi yaparım. Zamanı geldiğinde seçim boruları öter, herkes de gönlündeki aslanı oynar. Bu kadar net”.