SİTA’dan Çevre Günü çağrısı: Yasa ve tüzükleri ivedilikle geçirin – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

SİTA’dan Çevre Günü çağrısı: Yasa ve tüzükleri ivedilikle geçirin




Kıbrıs Türk Siyasal ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (SİTA), Cumhuriyet Meclisi’ndeki tüm milletvekillerine, “daha sağlıklı bir toplum, çevre, zararlılarla daha çağdaş, daha bilinçli ve daha sağlıklı bir mücadele için, beklemede olan yasaların hemen geçirilmesi ve tüzüklerinin ivedilikle yürürlüğe sokulması” çağrısında bulundu.

SİTA Doğal Kaynaklar ve Çevre Sorunları Çalışma Grubu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayımladığı bildiride, Dünya Çevre Günü’nün Kıbrıs Türk halkı ve tüm dünya insanlarına, çevre bilincinin artırılması yönünde katkı sağlamasını temenni etti.

SİTA, Dünya Çevre Günü bildirisinde;

‘Siyasal ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi SİTA, toplumsal sorunlar kapsamına aldığı çevre başlığında da ”iyi bir gelecek için iyi fikirler” anlayışından hareketle tüm çözüm arayışlarına katkı koymak için çalışmalarını sürdürmektedir.

SİTA, bu amaç doğrultusunda, 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesi ile herkesin ortaya koyduğu bilindik sorunların yanında çok fazla gündeme getirilmeyen önemli bir diğer başlığı, konusunda uzman üyeleri ile ele almış ve değerlendirmiştir.

SİTA’nın “Zararlılarla Mücadelede Kimyasal Kullanımı” başlığında uzmanlarınca hazırlanan raporunun özeti şöyledir;

 

Bilinçsizce ve kuralsızca kullanılan, uluslararası kriterlere uygun olmayan kimyasallarla hem kendimizi hem çevremizi zehirliyoruz.

“Bilinçsizce ve kuralsızca kullanılan, uluslararası kriterlere uygun olmayan ürünlerle yapılan zararlı mücadelesi, hem çevreye hem de insan sağlığına ciddi zararlar vermektedir. Ülkemize giriş yapan ve kanser yapma şüphesi olan bazı kimyasallar, yasal mevzuat eksiklikleri yüzünden tam manası ile denetlenememektedir. Bu konuya ilişkin Mecliste bekleyen “Kimyasallar Yasası” bu sorunların önemli bir bölümünü ortadan kaldırabilme şansını yetkililere sunabilecek niteliktedir. Bu bağlamda, meclis hemen harekete geçmeli ve hem çevre hem de halk sağlığını ciddi manada ilgilendiren bu yaşamsal konuya ilişkin bekleyen yasa ve tüzükleri ivedilikle geçirmelidir.

Ürünlere ruhsat verilirken, Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) tarafından yayınlanan tüzüklere göre hareket edilmeli ve sürekli güncellenen pozitif liste ve tehlike sınıflandırmaları dikkate alınmalıdır. Ülkemizdeki yasal mevzuat eksikliği nedeniyle piyasaya sürülen bazı ürünlerin etiketlerinde güncel tehlike kodları yer almamaktadır. ECHA’ya göre Kanser Yapma Şüphesi olan maddeler için kullanılan H351 kodunun etiketlerde yer alması gerekirken, etiketlerinde bu ibarenin ve uyarının yer almadığı ürünler ülkemizde piyasada bulunabilmektedir.  

Ülkemizde, zararlılarla mücadele noktasında da ciddi boyutta eğitimsizlik ve bilinçsizlik söz konudur. Yasanın meclisten geçmesinin ardından hazırlanacak olan tüzüklerle, ülkede zararlılarla mücadelede görev alan tüm özel şirketlerin, belediyelerin ilgili birimlerinin ve diğer kuruluşların da; uluslararası düzeyde eğitim programları, ruhsat ve lisanslar ile faaliyetlerine devam etmeleri sağlanmalıdır.

Aynı zamanda, ülkemizin Kalıcı Organik Kirleticiler (KOK) ile ilgili Stokholm Sözleşmesi’ne uygun olarak, envanter çalışması yapılmalı ve buna benzer çevre kirleticilerinin, kullanım, ihracat-ithalat, çevreye bırakılması ve bertaraf edilmeleri konusunda ulusal bir eylem planı hazırlanmalıdır.

Zararlılarla Mücadele Özet Raporu

Biyosidal Nedir ?

Bilindiği üzere, insan ve hayvanlara hastalık bulaştıran, ekinlere ya da depolanmış mallara zarar veren, insanlarda korku ve tiksinme gibi olumsuz duygulara sebep olan her türlü canlı; “Zararlı”, “Haşere” ya da “Pest” olarak sınıflandırılmaktadır.  Sivrisinek, pire, kene, fare-sıçan gibi canlıların yanısıra, yabani otlar, küf ve mantarlar da haşere sınıfına dahildirler. Bu zararlı canlılar ile mücadelede kullanılan ürünlere ise “Biyosidal Ürünler” adı verilmektedir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de halk sağlığı pestisitleri ruhsata tabiidir. İmal ve ithal edilebilmeleri, kullanabilmeleri ya da satılabilmeleri için yetkili devlet makamlarından ruhsat alınması gerekmektedir.

Ülkemizde bu amaçla kullanılan biyosidal ürünler, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Tarım Dairesi tarafından ruhsatlandırılmaktadır. Ne var ki, biyosidal ürünlerin denetimiyle ilgili ciddi mevzuat eksiklikleri bulunmaktadır.

Ülkemizde, Biyosidal Ürünlerin kullanımı ile ilgili ciddi planlama, mevzuat ve uygulama eksiklikleri var. Konu ile ilgili hazırlanan yasa önerisi halen meclis gündemine gelmemiştir.

Ülkemizde henüz, Biyosidal Ürünlerin yönetimi ile ilgili gerçek bir yol haritası çıkartılamamıştır. 2020 senesinde bu amaçla hazırlanan “Kimyasallar Yasası” önerisi halen meclis gündemine gelememiştir. Çevre Sağlığı’nın korunması yolunda çok önemli bir adım olacak olan bu yasanın bir an önce meclisten geçirilmesi, bu pestisitleri kullanarak hizmet veren özel firmalar ile belediyelerin faaliyetlerini ve zorunlu eğitimlerini düzenleyecek tüzüklerin hazırlanmasına da vesile olacaktır.

Bilinçsiz kimyasal kullanımı çevresel felaketlerin yanı sıra, insan sağlığını da ciddi anlamda tehdit etmektedir.

Yapılan tüm bilimsel çalışmalar, bilinçsiz kimyasal kullanımının insan ve çevre sağlığına verdiği zararlar gözle görünür hale gelmiştir. Bunun önüne geçebilmek için her türlü kimyasalın; üretilmesi, nakliyesi, depolanması, uygulanması ve sonrasında atıklarının imhası aşamasında denetim altına alınması artık ertelenemeyecek toplumsal ve çevresel bir konudur. Çevre sağlığı yönünden önemli bir eksiğimiz olan yasa ve tüzüklerin bir an önce toplumsal yaşama dahil edilmesi gerekmektedir. Bu yasa ve tüzüklerin eksikliği yüzünden yapılan bilinçsiz mücadele, üzülerek söylemeliyiz ki halkımızı ve çevremizi adeta zehirlemektedir.

 

Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) güncel listeleri yakından takip edilmelidir.

Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) tarafından yayınlanan pozitif aktif madde ve üretici listeleri yakından takip edilmeli ve sürekli şekilde güncellenmelidir. Tehlike Sınıflandırmaları ile ilgili güncellemeler yetkililerce dikkate alınmalıdır. Ülkemizin kötü kaliteli ya da kanserojen haşere ilaçlarından korunması için Avrupa Kimyasallar Ajansı’nın listelerine göre ruhsatların verilmesi son derece önemlidir. Bu bağlamda, yürürlüğe girecek olan yasaların ve tüzüklerin, bu hususu temin edecek şekilde düzenlenmesine de dikkat edilmelidir.

 

Ülkeye giren bazı zararlılarla mücadele ilaçları Avrupa Kimyasallar Ajansı’nın açıkladığı limitlerin üzerinde aktif madde içermekte ve ECHA’ya göre etiketlerinde Kansere Yol Açma Şüphesi Var kodu taşımalıdırlar.

Avrupa Kimyasallar Ajansı ECHA’nın yayınlarına göre, belirli limit üzerinde bazı aktif maddeleri taşıyan haşere ilaçlarının kansere yol açma şüphesi vardır.  ECHA’ya göre bu aktif maddeleri içeren ürünler H351 kodu ile sınıflandırılmakta ve üzerlerinde Kansere Yol Açma Şüphesi Var ibaresini bulundurmak zorundadırlar. Ne var ki ülkemize giren buna benzer bazı ilaçlar, üzerlerinde bu uyarılar bulundurulmadan piyasaya sürülmektedir.

 

Stokholm Sözleşmesi’nde ne durumdayız?

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP), Kalıcı Organik Kirleticiler ile ilgili Stokholm Sözleşmesi’nde ortaya konan kurallar çerçevesinde Kalıcı Organik Kirletici (KOK) olarak sınıflandırılan pestisit, sanayi kimyasalları ile istenmeden üretilen KOK’ların ulusal envanterlerinin çıkarılarak bunlarla ilgili üretim, kullanım, ihracat-ithalat, çevreye bırakılması ve bertaraf edilmeleri konusunda ulusal eylem planlarının hazırlanması artık yaşamsal bir hal almıştır.

Konuya ilişkin olarak; T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2008 yılında yayınlanan “KOK’lara ilişkin Stockholm Sözleşmesi için Ulusal Uygulama Planı” isimli rapor, ayrıntılı bilgi edinmek için son derece faydalıdır.

Ülkemizde de, bu manada yapılması gereken işlerin tespit edilmesi ve zaman kaybedilmeden hayata geçirilmesi çevremize ve halkımıza karşı önemli bir sorumluluktur.

 

Dünya Çevre Günü, ülkemizde çevre bilincinin artırılmasına ciddi anlamda katkı sağlar şekilde icra edilmelidir.

Dünya Çevre Gününün halkımıza ve tüm dünya insanlarına çevre bilincinin artırılması yönünde katkı sağlamasını diliyor, bu vesile ile bir kez daha mecliste bulunan tüm milletvekillerimize çağrımızı yineliyoruz. Daha sağlıklı bir toplum için, daha sağlıklı bir çevre için, zararlılarla daha çağdaş, daha bilinçli ve daha sağlıklı mücadele için, beklemede olan yasalar hemen geçirilmeli, tüzükleri de ivedilikle yürürlüğe sokulmalıdır.’ dedi