Milletvekilleri hükümet programıyla ilgili değerlendirmelerini sürdürüyor – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
Manşet

Milletvekilleri hükümet programıyla ilgili değerlendirmelerini sürdürüyor




Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, milletvekillerinin hükümet programını değerlendirdikleri konuşmalarıyla devam ediyor.

CTP Milletvekili Erkut Şahali, konuşmasında, Kıbrıs adası etrafındaki doğal gazda hangi bağlamda eşit hak olduğunu sordu.

Kıbrıs konusunda devlet politikası olarak ifade edilen görüşlerin, devlet politikası olmadığını savunan Şahali, konuşmasında tarım konusuna da değinerek, tarımsal desteklerin etkin ve verimli kullanımına ilişkin hükümet programında belirtilen hedefin son derece soyut olduğunu ileri sürdü.

Süt ürünlerinin önemine değinen Şahali, küçük ve orta ölçekli işletmelerin destekleneceğinin ifade edildiği hükümet programında, bu küçük ve orta ölçekli işletmelerin somut bir şekilde belirtilmesi gerektiğini vurguladı.

Şahali, Süt Endüstrisi Kurumu’nun tarihinde ilk kez borç batağında savrulduğunu, pandemi bahane gösterilerek borç yükü altında ezildiğini, Süt Endüstrisi Kurumu’nun tekrar ayağa kaldırılması gerektiğini kaydetti.

TÜK’ün de çok zor durumda olduğunu, TÜK’Ün Kıbrıs Türk hayvancısı için çok önemli olduğunu vurgulayan Şahali, TÜK’Ün de bir an önce düzlüğe kavuşturulması gerektiğini kaydetti.

TÜK’ü ambarları boşalmış vaziyette görevi devralan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun işinin çok zor olduğunu belirten Şahali, hellim konusuna da değinerek, hellim tescilinin hayvancının hayata tutunabilmesi için elzem olduğunu vurguladı.

Hükümetin üretici ile birlikte ticaretin ahlaki ve eşitlikçi bir şekilde gelişmesi işin çalışması gerektiğine işaret eden Şahali, TC’den gelen suyun tarımsal kullanımına başlanmadığını, hükümet programında suyun tarımsal kullanımına  ilişkin bir proje bulunmamasını eleştirdi.

TC’den gelen su konusunda atılan nutukların abartılı olduğunu savunan Şahali, evsel kullanım haricinde kalan suyun çok küçük bir tarımsal alanda kullanılmasının mümkün olduğunu, kalan bu su ile tüm bölgelerde tarım yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.

Sadece Güzelyurt’taki tarım alanlarında etkin ve filli kullanımına yetebileceğine işaret eden Şahali, tarımsal dönüşümü sağlayacak projelere değindi.

Şahali, hükümetin bu programla uyumlu bir bütçe sunmaları temennisinde bulundu.

HP Milletvekili Ayşegül Baybars da, 42. azınlık hükümetine başarılar dileyerek başladığı konuşmasında, bu hükümetin pandemiden dolayı yaşanan krizden dolayı çok ciddi ve özverili çalışmaya ihtiyacı olacağını kaydetti.

Parlamenter sistemlerin çoğunda azınlık hükümetiyle yürütülebildiğini, ancak 42. azınlık hükümetinin kuruluşunun demokratik ilkelere ters düştüğünü, mecliste çoğunluğu olmayan partilerle kurulduğunu ifade eden Baybars, azınlık hükümetini eleştirdi. Baybars, bu hükümetin kurulmasıyla Kıbrıs Türk demokrasisi ve siyasetinin çok ciddi bir yara aldığını öne sürdü.

Baybars, Hükümet programında, toplumun temel sorunlarının belirtilmesine rağmen, özellikle ekonomik krizin nasıl aşılacağına dair somut bir reçete ve takvimlendirme bulunmadığını kaydetti.

Son üç yıldır ülkenin ciddi anlamda doğal afetler ve iklim değişiklikleri ile karşı karşıya kaldığına değinen Baybars, bu konuda hazırlanacağı ifade edilen yasa tasarsının 10 ay gibi kısa bir sürede hayata geçirilmesinin mümkün olmadığına işaret etti.

Azınlık hükümetinin meclis komitelerinin de çalışmayacağı görüşünü dile getiren Baybars, bir an önce İçişleri Bakanlığı altına Afet Acil Yardım Fonu’nun oluşturulması gerektiğini söyledi.

Hükümet programında bulunan imar planları ve emirnamelerle ilgili maddeleri de eleştiren Baybars,  hükümetin sürdürülebilir bir büyüme planı varmış gibi görünmediğini kaydetti.

Gazimağusa, Yeniboğaziçi, İskele İmar Planı’na Kapalı Maraş’ın dahil edilmesi gibi bir plan olup olmadığını soran Baybars, imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Yurttaşlık Yasası konusuna da değinen Baybars, çalışma izni ve vatandaşlık gibi konuların bir birine bağdaştırılmaması gerektiğini kaydetti.

Hükümet programında yer alan Belediyeler Değişiklik Yasası konusuna da değinen Baybars, yapılacak çalışmalar konusunda bilgiler istedi.

Ülkedeki Tarımsal Kaynakların Otomasyonu konusunun devam ettirileceğini bilmenin memnuniyet verici olduğunu aktaran Baybars,  Sosyal Konut ve Kırsal Kesim Arsaları konusunda çok çaba harcadıklarını, vatandaşlara arsa dağıtmak yerine, altyapı oluşturmak için çalıştıklarını belirtti.

Baybars, altyapısı hazır olmayan arazilerin vatandaşlara dağıtılmasına karşı olduklarını ve bu konun takipçisi olacaklarını ifade ederek, kendi dönemlerinde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Azınlık hükümetinin kendileri ile istişare içinde yasaları geçirmesi temennisinde bulunan Baybars, e nüfus sistemi ve e kimlik sistemine teknik desteğin verilmesi konusunda hükümet programına koyulan maddeyi desteklediklerini kaydetti.

Emlakçıların Kayıt ve İşlemleri Yasası’na da değinen Baybars, kendi dönemlerinde bir takım çalışmalar yaptıkları ve kadük olan bu yasa konusunda hükümetin adım atması halinde, muhalefet olarak yasanın geçmesi için destek verebileceklerini kaydetti.

Hükümet programında, toplumun beklentileri konusunda ciddi somut reçeteler bulunmadığı eleştirisinde bulunan Baybars, doğru ve akılcı politikaların ortaya konması halinde hükümete destek olacaklarını sözlerine ekledi.

CTP Milletvekili Asım Akansoy da, Kıbrıslı Türklerin siyasi iradesini doğrudan etkileyen siyasi müdahaleleri eleştirerek başladığı konuşmasında, bu tür müdahalelerde demokrasiden, halkın yönetimi ve halkın iradesinden bahsetmenin mümkün olmayacağını kaydetti.

Akansoy, bu tür müdahalelere artık müsaade edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, tarihten örnekler verdi.

Akansoy, Hükümet programını incelediğinde, üzerinde ciddiyetle çalışılmış bir metin olmadığını, çözüm ve hedef odaklı, somut bir çalışma yapılmadığını söyledi.

Bir seçim hükümetinin görevinin, halkı seçime taşımak adına kabul edilebilir ölçüde yapılabileceklerin tanımlanması olduğunu ifade eden Akansoy, hükümet programında Dağlık Karabağ konusunun uluslararası bağlamda Kıbrıs sorunu ile beraber değerlendirilmesini eleştirdi.

Kapalı Maraş konusu veya açılımı konusuna da değinen Akansoy, Kapalı Maraş ile ilgili geçmiş hükümet döneminde söylenenleri anımsattı.

Birkaç mal iadesi dışında Maraş’ın tamamen açılmasının hukuksal olarak mümkün olmadığına değinen Akansoy, Maraş konusunun toplumlar arası ilişkileri daha da gerebileceğini belirtti.

Eski Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, konu hakkında yerinden bilgiler verdi. İki sene sürdüğü söylenen envanter çalışmasının bir yılının salgınınla mücadeleyle geçtiğini, dolayısıyla envanter çalışmasında bir gecikme yaşanmadığını söyledi.

Özersay, Maraş konusunda paralel ve eş zamanlı bir girişim yapılmadığı için ilerleyen zamanda bu konuda ciddi bir sıkıntı yaşanabileceğini kaydetti.

Akansoy, Kıbrıs konusuna da değinerek, Kıbrıs konusundaki söylemlerde, 3-4 aylık bir belirsizlik ve kaosla karşı karşıya kalındığını, ne istediğimizi bilmediğimiz bir durumda, bir yere gidebilmenin de mümkün olmadığını kaydetti.

Federasyonla biz bir yere varamayız diyenlerin geldiği noktanın, iki ayrı devlet noktasına geldiğini ifade eden Akansoy, Kıbrıs konusunda başarılı olmamış bir modele bel bağlandığını söyledi.

İki ayrı devlet modelinin nasıl bir strateji ile kurgulanacağını soran Akansoy, Avrupa Birliği ile ilişkilerin nasıl şekilleneceğini sordu, KKTC’nin nasıl tanıtılacağı konusunda halka bilgi verilmesi gerektiğini aktardı.

İki ayrı devlet modeliyle gülük hayata yansıyan projelerin halka anlatılması gerektiğini ifade eden Akansoy, bunları bilmek istediklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Meclisi Kıbrıs konusunda bilgilendirmesini isteyen Akansoy, ülkede iki büyük sorun olan kurumsal devletin yeniden yapılandırılması ve ekonominin ayakları yere basan  bir şekilde yapılandırılması konusunda hükümet programında somut adımlar olmadığını söyledi.

Ülkede bulunan yabancıların koşullarının düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Akansoy, İçişleri Bakanı Kutlu Evren’in yeni yurttaşlık yasası konusunda bilgilendirme yapması gerektiğini kaydetti.

Geçici bir süre vatandaşlık verilmesinin önünün kesilmesi gerektiğini dile getiren Akansoy, yeni vatandaşlık yasasıyla önümüzün görülmesi gerektiği düşüncesini dile getirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına asgari ücret konusunun bir an önce değerlendirilmesi için çağrıda bulunan Akansoy, esnafın yaşadığı zorlukları aşmak konusun da çalışmalar yapılmasını istedi.

Akansoy, hükümetin açık ve şeffaf bir yol izlemesi temennisinde bulundu.

HP Milletvekili Tolga Atakan da, yeni oluşan hükümeti “toplama” diye niteleyerek, hükümet konusunda söylenecek fazla söz bulunmadığını ifade ederek, geçirilmesi söylenen 38 yasanın nasıl yapılacağının tartışılır olduğunu kaydetti.

Halkın yararı için yapıcı ve olumlu tavrı sürdüreceklerini ifade eden Atakan, bu hükümetin yürütülemeyeceğine ve erken seçime yönelim içinde olunacağına inanç belirtti.

Bu hükümet programının ekonomik anlamda yaralara pansuman yapacak durumda olmadığına inanç belirten Atakan, hükümetin en şanslı bakanın Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olacağını kaydetti.

Hükümet programında atfedilen konuların bir tanesinin hayata geçtiğini, diğer birkaç maddenin de birkaç ay içinde hayata geçirileceğini ifade eden Atakan, kendi bakanlığı döneminde yapılan işlere değindi.

Atakan, karayollarında ciddi personel ve teçhizat ihtiyacı olduğunu, mevcut Trafik Yasası’nın eski olduğunu, seçim yasaklarına girildiğinde yasa tasarısının tamamlandığını ancak hayata geçirilemediğini anlattı.

Bu yasanın yaklaşık 2 yıllık bir süreç içinde hazırlanarak Bakanlar Kurulu’nun gündemine geldiğine işaret eden Atakan, araç muayene siteminin çağdaş bir hale getirilmesi çalışmalarının da tamamlandığını, ancak seçim yasaklarına takıldığına değindi.

Ehliyet konusunda yapılan çalışmalar hakkında da bilgiler veren Tolga Atakan, toplu taşımacılık noktasında da bir takım çalışmalar yaptıklarını, limanların değişimi ve dönüşümü için yürütülen çalışmaları da aktardı.

Telekom dönüşümü için de başlatılan bir çalışma bulunduğunu ifade eden Atakan, ihale blokesinin gelmesiyle Telekom dönüşümü yapılmasının hazır olacağını belirtti.

Posta hizmetleri konusunda yaşanan teknik altyapı sıkıntılarına değinen Atakan, posta hizmetleri konusunda ciddi bir personel eksikliği bulunduğunu söyledi.

HP Milletvekili Erek Çağatay da, hükümet programında bulunan dış politikayla ilgili görüşlerine yer vererek, hükümetin Doğu Akdeniz’le ilgili enerji, savunma, güvenlik işbirliği konularında çok sayıda stratejik konuların tartışılacağı bir döneme girileceğini söyledi.

Kıbrıs Türkünün görünürlüğünü arttırmak, uluslararası alanda görünürlüğünü sağlamak için çaba ortaya koyulması gerektiğine işaret eden Çağatay, Kıbrıslı Türklerin de bir dış politikası olması için çalışmalar yapılması gerektiğini dile getirdi.

“Doğu Akdeniz’de bizim de bir bölgesel aktör olmamızı sağlayacak yeni, yaratıcı politikalar ortaya koymak gerek” diyen Çağatay,  Doğal gaz konusunda TC ile birlikte yürütülen çalışmalara değindi.

Kıbrıs Türklerinin ve TC’nin haklarının korunması için yapılan sondaj çalışmalarına işaret eden Çağatay, çatışmacı bir mantıkla değil, uzlaşmacı bir mantıkla hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Çağatay, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasıyla, 1974-1994 yılları arasında olan ticari ilişkiye ulaşılabilmesi için vakit kaybetmeden çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.

Kapalı Maraş konusunda da değinen Çağatay, kendi hükümet dönemlerinde yapılan envanter çalışmalarını hatırlattı.

Kapalı Maraş’ın şu anki şekliyle açık kalmasının yakında uluslararası alanda yeni sıkıntıların baş göstermesine sebep olabileceğini ifade eden Çağatay, Maraş’ta Kıbrıslı Rumların haklarının gözetilmesinin önemine işaret etti.

Kıbrıs meselesi konusunda Kıbrıs’ta kabul edilebilir bir çözümü desteklediklerini, ancak bu çözüm için gerçekçi olunması gerektiğini ifade eden Çağatay, taraflar arasında ortak bir vizyon olmadığını düşündüklerini dile getirdi.

Çözümden önce işbirliği yapılması gerektiğine inandıklarını belirten Çağatay, doğal gaz konusunda işbirliği yapılmaya başladığı anda Kıbrıs konusunun kendiliğinden çözüleceğine inanç belirtti.

Çağatay, Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplumun bir parçası yapılmasına ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, hükümetten beklentilerinin de bu yönde olduğunu dile getirdi.