Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor

[ad_1]

Cumhuriyet Meclisi’nde güncel konuşmalar yapılıyor.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, aldıkları kararların, Sağlık Bakanlığı ve Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi ile yaptıkları toplantılar neticesinde netleştiğini söyledi.

Eğitimle ilgili duruşunu ilk günden ifade ettiğini dile getiren Amcaoğlu, okul müdürleriyle de toplantı gerçekleştirdiklerini ve 12. sınıfların okula giderek, mezun olması gerektiği görüşünü onların da dile getirdiğini kaydetti.

Sağlıkçıların kronik hasta ve yaş grubuna göre aşılama yapılması görüşünde olduğunu kaydeden Amcaoğlu, 50 yaş üzeri kişilerde ölüm oranının daha yüksek olduğunu dolayısıyla kronik hastalar ve yaş gruplarına göre aşı tatbik edilmesi gerektiğini kaydetti.

Okulların açılma sürecine ilişkin planların okul müdürü ve sendikalarla paylaşıldığını dile getiren Amcaoğlu, öğrencilerin üniversite sınavlarına hazırlandığını, mezun olarak kayba uğramamaları için gerekeni yapmak istediklerini belirtti.

“İnatla değil istişare ederek ortak akıl ürünü kararlarla bu süreci yaşamak gerekir” diyen Amcaoğlu, çocukların geleceğinin sözkonusu olduğundan sağlık tedbirleri alınarak 12. sınıfların mezun edilmesi yönünde çalıştıklarını kaydetti.

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi ve Sağlık Bakanlığı’nın kararlarına hiç muhalefet etmediğini söyleyen Amcaoğlu, sağlıkçıların uzmanlık alanındaki konularla ilgili görüşlerine saygı duyduğunu belirtti.

ATAKAN

HP Milletvekili Tolga Atakan “Hükümetin İlgisizliği Kıskacında Ülkemiz” konulu güncel konuşma yaptı.

Ülke sorunları ve COVID 19’un hükümetin sorunları arasında yer almadığını, hükümetin yolunun ülke gerçekleri ve vatandaşın gündemiyle kesişemediğini savunan Atakan, bu nedenle sorunların daha da büyüdüğünü belirtti.

Atakan, hükümetin, ülkeler arası uçuşlarla ilgili yeni uygulamalar konusunda bilgi ve yol haritası bulunup bulunmadığını sordu.

Digital Green Pass uygulamasına haziran ayında başlanacağını söyleyen Atakan, buna dahil olmaya yönelik adımlar atılmakta geç kalındığını, bu konunun ivedilikle ele alınması gerektiğini belirtti.

İki doz aşı olan kişilerin ülkeye gelmesine yönelik çalışma veya altyapı çalışması yapılıp yapılmadığını soran Atakan, bu yönde adım atılması gerektiğini belirtti.

SMART altyapısına entegrasyon konusunda tek bir adım atılmadığını söyleyen Atakan, üç hafta önce Türkiye’den sistemin çökmekte olduğu ve entegrasyona dahil olunması gerektiğine yönelik uyarı geldiğini belirtti. Atakan, entegrasyon sağlanamazsa, mevcut SMART’ın devre dışı kalacağını ve Ercan’a uçak indirilemeyeceğini söyledi.

Atakan, Nisan ayında yapılacağı açıklanan kapalı devre turizmin hangi esaslar çerçevesinde yapılacağının bilinmediğini, kimsenin nasıl bir yol haritası izleneceğinden haberdar olmadığını savundu.

Sosyal yardımlara değinen Atakan, bu konuda da belirsizlikler olduğunu, yardımların kime, nasıl ve kaç kişiye yapıldığının bilinmediğini belirtti.

Özel sektöre ciddi katkılar yapılması gerektiğini dile getiren Atakan, kaynak ihtiyacı bulunduğunu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çığlığına kulak tıkamamak gerektiğini kaydetti.

Atakan, aile içi şiddet olarak kendini göstermeye başlayan sosyal patlamanın, daha büyük noktalara ulaşma riski bulunduğu uyarısını yaptı.

BAYBARS

HP Milletvekili Ayşegül Baybars, “Yerli Üretim ve Hellim Tescili” konusunda konuştu.

Baybars yarın Avrupa Komisyonu’nda hellimin coğrafi tescili konusunun görüşülerek, sonuca varılacağını söyledi.

Hellim ve tüm ürünlerin standartlarının belirlenmesini desteklediklerini dile getiren Baybars, üretimde kalitenin bir hedef olarak ortaya konması gerektiğini belirtti.

Baybars, binlerce insanı ilgilendiren bir konu yaşanırken hükümet edenlerin ve ilgili bakanlıkların bu konuda baskı unsuru oluşturmadığını, sorunun çözülmesine yönelik adım atmadıklarını ifade etti. Baybars, hayvancı imalatçının yalnız bırakıldığını savundu.

Hellimin tescili konusundaki sürece değinen Baybars, coğrafi tescilin önemine vurgu yaparak, tescille hellimin standartlarının belirleneceği ve AB içinde Kıbrıs dışında üretilen ürünlerin satılamayacağına işaret etti.

Sürecin tamamlanmasıyla yaşanacak avantajlar ve sıkıntılar konusunun önem kazanacağını söyleyen Baybars, küçükbaş hayvan sütü ihtiyacının nasıl karşılanacağına ilişkin nasıl bir plan, program yapıldığını sordu. Küçükbaş hayvan sayısının artmasına ihtiyaç duyulacağını söyleyen Baybars, hayvan ithalinde de sıkı denetim yapılması gerekeceğini ifade etti.

Baybars, hellim denetiminin bağımsız kurumlar tarafından denetlenmesinin önemine işaret ederek, hellim ve süt üreticilerinin bu konudan en çok etkilenecek kesim olduğunu söyledi. Baybars, üretim tesislerinin standartları yakalamasına destek noktasında hükümetin ne yaptığını sordu.

Ayşegül Baybars, ortada sorulması ve yanıtlanması gereken çok soru bulunduğunu söyleyerek, “Üreticisinin yanında bir hükümet göremiyoruz” dedi.

Baybars, bu konulara devlet ciddiyetiyle eğilmek gerektiğini söyledi.

ÇAVUŞOĞLU

Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu, en profesyonel şekilde yürütülen hellim süreciyle ilgili bilinçli olarak, konunun ciddiyetinden dolayı açıklama yapılmadığını belirterek, devletin odalar, STÖ’ler ve üreticilerle birlikte süreci yürüttüğünü kaydetti. Çavuşoğlu, “Sessizliğin sebebi bu mücadelenin bu şekilde yürütülmesi gerektiğidir” dedi.

Çavuşoğlu, denetimle ilgili sıkıntı ve fikir ayrılıkları yaşandığını ancak sürece zarar vermeme adına tartışmaları kendi içlerinde sürdürdüklerini ifade etti.

İmalathanelerin standartlara uygun olduğunu ve AB uzmanlarının gerekli denetimi yaptığını söyleyen Çavuşoğlu, “En hazır olduğumuz iş kolu imalathanelerimizdir” dedi.

Küçükbaş hayvan ve süt miktarının yetmesi için tedbirler alınacağını dile getiren Çavuşoğlu, yerel ırkların korunmasıyla beraber ithal ırka da izin verildiğini ve ithal ırkın hellim dışında da kullanılabileceğini kaydetti.

ÇAĞATAY

HP Milletvekili Erek Çağatay, “Doğu Akdeniz’in Hidrokarbonları Işığında Kıbrıs Uyuşmazlığı” konusunda konmuştu.

Uzlaşı sağlanamamasının nedeninin Rum zihniyetinin uzlaşılmaz yapısı olduğunu ifade eden Çağatay, 50 senedir müzakerelerden sonuç alınmamasının nedenlerinin ortaya koyulması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs Rum tarafının çözüme ihtiyaç duyacağı şartları sağlamak gerektiğini ve Rum tarafında zihniyet değişimi sağlanmazsa, çözüme ulaşılmayacağını belirten Çağatay, doğalgaz konusunda BM’nin inisiyatif alması gerektiğini kaydetti.

Çağatay, Rumların attığı adımlarla Doğu Akdeniz’de gerginlik yarattığını belirtti.

Çağatay, yeni doğalgaz yataklarının bulunmasının hangi yol ve güzergahla küresel piyasaya arz olacağı konusunun da görüşülmesi gerektiğini ifade etti.

Rum tarafının, Yunanistan ile birlikte Doğu Akdeniz’de Türk tarafını büyük devletlerle karşı karşıya getirme amacında olduğunu söyleyen Çağatay, tüm Kıbrıslılara ait olan doğalgaz konusunda diyalogla ara formüller üzerinde durulması gerektiğini belirtti.

Çağatay, hidrokarbon yataklarının bulunmasıyla Kıbrıs sorununun uluslararası sorunların odağına yerleştirdiğini ve bölge sorunlarıyla içi içe geçtiğini kaydetti.

Doğalgazın taşınacağı en ucuz güzergâhın Türkiye toprakları olduğunu belirten Çağatay, bölgede güvenli ortamın yaratılmasının bu noktada önemli olduğunu kaydetti.

Çağatay, Doğu Akdeniz’deki olumsuz gelişmelerle ilgili Türkiye ve KKTC’nin haklılığının anlatılması, çatışmacı olmadan caydırıcı şekilde hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

DERYA

CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın “1571 Kere Kendinize Gelin” başlıklı bir konuşma yaptı.

Cenevre konferansına dört hafta kaldığına işaret ederek, bölgedeki konuyla ilgili gelişmeleri değerlendiren Derya, Anastasiadis’in ciddi hazırlık içinde olduğunu ancak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kabullerle ilgilenmekte olduğunu savundu.

Kıbrıs işlerinin Ergün Olgun’a bırakıldığını ileri süren Derya, muhalefet vekillerinin BRT’ye çıkamadığını ancak atanmışların seminerlerinin canlı yayınlandığını söyledi.

Derya, KIB-TEK’i şaibe altında bırakıp, parçalayarak özelleştirilmesine zemin hazırlanmak istendiğini savundu.

Doğuş Derya, su, elektrik, aşı temini konusunda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Rumlara yönelik sözlerini eleştirerek, propaganda amaçlı demeçler verildiğini savundu. Derya, kabul ziyaretlerinden birinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Rumlara yönelik “herifler” kelimesini kullanması da eleştirdi.

Maraş ile ilgili tazminat yükünün nasıl ödeneceğini soran Derya, “Erenköy’de 1571 tane fidan dikiyor. Yeni yeni tarihsel anlatı ve şovlar yapılacak diye 1964 Erenköy direnişe yönelik de bir şey söyleseydiniz” dedi. “Ülkenin en güzel sahil ve mecraların peşkeş çekerken, aklınıza yeşil gelmedi” diyen Derya, “1571 kere kendinize gelen, sağlık çalışanları inim inim inliyor, esnaf kepenk kapatıyor” dedi.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını da eleştiren Derya, bu ve bunun gibi insan haklarına zarar veren kararlara karşı olduklarını söyledi. Derya, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden sonraki 12 saat içinde 6 kadının öldürüldüğünü belirtti.

“Çocukları, genç kızları, kadınları koruyamıyoruz” diyen Derya, kadınların korunmasına yönelik mekanizmaların bir an önce kurulması çağrısında bulundu.

BRT/TAK



[ad_2]