Meclis’te ekonomi, tarım ve sağlık konuşuldu – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

Meclis’te ekonomi, tarım ve sağlık konuşuldu




Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer veriliyor.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman “ekonomi” başlıklı güncel konuşma yaptı. Erhürman, Kıb-Tek’teki yolsuzlukların üzerine gitmek için güç ve cesarete ihtiyacı varsa Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’ya, bu konuda her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner’i Kıb-Tek konusunda kendilerinin görevlendirdiğini belirten Erhürman, şartname konusunda Şahiner’in yaptığı uyarıları dikkate alıp şartnameyi değiştirdiklerini anımsattı, kendisine teşekkür edilmesi gerektiğini söyledi, Şahiner’in “birilerinin ağzıyla konuştuğuna” yönelik sözleri hiç doğru bulmadığını ifade etti.
Gaza geçilse bile 6 ayda maliyetlerin düşmeyeceğini, yatırım maliyetleri nedeniyle bu sürenin çok daha uzun olacağını dile getiren Erhürman, nizamnameye uyulmamasından dolayı şu ana kadar Kıb-Tek’in 333 milyon zararda olduğunu kaydetti.
Nizamnamenin ihlal edildiğini, öte yandan “takdir edersiniz ki pandemi içinde zam yapmak istemiyoruz” dendiğini belirten Erhürman, kendi hükümet dönemlerini anımsatarak kendilerinin de ekonomik kriz dönemi içinde zam yapmak istemediklerini, ancak o dönemde kendilerine ciddi eleştiriler yapıldığını söyledi.
FİF gelirlerinin ülkenin önemli gelir kaynaklarından olduğuna işaret eden Erhürman, eurodizel ve diğer yakıtlardaki FİF oranlarını sordu.

HAYAT PAHALILIĞININ DONDURULMASI…
Hayat pahalılığının dondurulmasının hükümetin gündeminde olduğunu duyduğunu belirten Erhürman, akaryakıt zammı hayat pahalılığının dondurulması sonrasına bırakılırsa bunun insanların alım gücünde düşüşe neden olacağını, bunun da piyasaya yansıyacağını kaydetti.
Muhalefet öneri yapmıyor, içi boş eleştiri yapıyor dendiğini söyleyen Erhürman, muhalefet önerilerinin 10’da biri hayata geçse şu an bu durumda olunmayacağını belirtti.
1,500 TL’ler konusundaki uyarılarının da dikkate alınmadığını anlatan Erhürman, avukatların dava açmaya hazırlandığına işaret etti.
“Hükümetin aklını başına devşirmesinin zamanı geldi” diyen Erhürman, “memleket sayesinizde yıkıntıya döndü” ifadesini kullandı.
Erhürman, gelecek yeni hükümetin içi boş bir FİF bulacağını anlattı.

OĞUZ
Maliye Bakanı Dursun Oğuz da cevap vermek üzere kürsüye çıktı. 1,500 TL’lerle ilgili uyarıların yapıldığının doğru olduğunu belirten Oğuz, sektörlerin önceden açıklanması konusundaki eleştirilerin haklı olduğunu da söyledi.
Aralık ayından bugüne FİF’in 61 milyonluk gelirden mahrum kaldığını anlatan Oğuz, hayat pahalılığı dondurularak zam yapılırsa, sanki fırsatçılık gibi bir görüntü olabileceğini söyleyerek, öte yandan durumun böyle olmadığını kaydetti.

“DEVLET DE BAZEN ACI REÇETELER UYGULAMAK ZORUNDA KALABİLİR”
İdarede devletin de bazen acı reçeteler uygulamak zorunda kalabileceğini söyleyen Oğuz, ülke şartlarına göre gelirlerin gerileyeceğinin ortada olduğunu belirtti.
Hükümetin sektörlere yükümlülüklerini ödemek zorunda olduğunu, gelir -gider dengesinin sağlanması gerektiğini anlatan Oğuz, bunun karşılığında eleştiri de alabileceklerini anlattı.
Ülkede ekonomik anlamda bir daralma olduğunun ortada olduğunu söyleyen Oğuz, hayat pahalılığındaki dondurmanın tedbir anlamlı yapıldığını, bugünden enflasyonun nasıl gerçekleşeceğinin bilinmediğini dile getirdi.
Neden hayat pahalılığının ödenmesinde erteleme yapılmadığı sorusu üzerine, bütçe açığına işaret eden Oğuz, bunun bir hak kaybı olup olmadığı sorusu üzerine de, akaryakıtta ve elektrikte yapılmayan zamlara değindi.

ŞAHALİ
Ardından CTP Milletvekili Erkut Şahali “Tarımda mevcut durum ve olası tehditler” başlıklı konuşma yaptı.
“HELLİM KONUSUNDAKİ KURALLAR YERİNE GETİRİLMEZSE CİDDİ SIKINTI YAŞANACAK”
Ülkedeki sanayi mamullerinin çok önemli bölümünün süt ürünleri olduğunu kaydeden Şahali, hellim konusundaki kurallar yerine getirilmezse ciddi sıkıntı yaşanacağını belirtti.
Sanki AB hellimin nasıl üretileceğine dair talimat verilecekmiş gibi bir algı yaratıldığını belirten Şahali, bu tarifin Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar tarafından AB’ye sunulduğunu, coğrafi tescil istendiğini anımsattı.
AB’nin de gıda güvenliği standartlarında ve sadece Kıbrıs’ta üretilmesi kaydıyla Avrupa’da satılması yönünde karar alacağını söyleyen Şahali, bu standardın daha sonra dünyanın diğer noktalarına satış açısından da kullanılabileceğini anlattı.
Hellim tescilinin gerçekleşmesinin ardından geçecek 10 yıl içinde ürünün içinde belirli oranda küçükbaş hayvan sütü bulunması gerekeceğini söyleyen Şahali, bunun küçükbaş hayvan varlığının artırılması ihtiyacını ortaya çıkaracağını kaydetti.
Küçükbaş hayvan varlığının artırılması için hayvan ithaline başlandığını söyleyen Şahali , İspanya’dan getirilen hayvanlar olduğunu ancak hellim tescili için yerel ırklardan elde edilen sütlerin kullanılmasının önemli olduğunu belirtti.
İthal hayvanların sütünden elde edilen ürün coğrafi tescili tehdit ettiğini kaydeden Şahali ülkedeki hayvan varlığının tam olarak bilinmediğini söyledi.
Ülkeye et ithalatı konusunun gündemde olduğunu da dile getiren Şahali, belli etlerin ithalinin yasak olduğunu, daralan alım gücü nedeniyle et satın alınabilecek fiyatın çok üstünde fiyatlandırıldığını kaydetti, konunun ilgili taraflarla birlikte ele alınması gerektiğini ifade etti.
Kuraklığın kapıda olduğunu söyleyen Şahali, başta Genel Tarım Sigortası Fonu olmak üzere ilgili tüm birimlerin alarm pozisyonunda olması gerektiğini anlattı.
Doğrudan Gelir Desteği ödemelerinde bazı alanlarda 2 yıl geriden gelen bakiyeler olduğunu kaydeden Şahali, Küçükbaş Hayvan Desteklerinde eksik bırakılan ödemeler de olduğunu belirtti, bu konudaki duruşun ne olduğunu sordu.

ÇAVUŞOĞLU
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, cevap vermek üzere kürsüye çıktı. Hellim konusuna büyük önem verdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, ortak mücadeleyle hellim konusunun belirli bir noktaya getirilebildiğini anlattı.
Hellimin denetlenmesiyle ilgili tartışmaların sürdüğüne işaret eden Çavuşoğlu, günü geldikçe bu konuların ele alınacağını kaydetti.

“TÜM GAİLE ÜRETİM STANDARTLARININ YÜKSELTİLMESİ, ULUSLARARASI KRİTERLERİN YAKALANMASI VE PAZARLAMA…”
KKTC halkı ve devletin tüm gailesinin ülkedeki üretim standartlarının yükseltilmesi, uluslararası kriterlerin yakalanması ve pazarlama sorununun üstesinden gelinmesi olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, hellim tescilinin bu açılardan önemine işaret etti.
Bu konuda çıkılan yolculukta kimsenin umutsuz olmaması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, İspanya’dan ithal edilecek küçük baş hayvanların hellim dışındaki üretimde kullanılması, yerel ırkların da tamamen hellime yönlendirilmesinin planlandığını anlattı.
Kulak numaraları konusundaki sıkıntının aşılması için çalıştıklarını dile getiren Çavuşoğlu, İhale Yasası nedeniyle sürecin çok uzadığını belirtti.
Hayvan hastalıklarının ortadan kaldırılması için yoğun şekilde çalışıldığını anlatan Çavuşoğlu, Haziran ayında büyükbaş hayvan sütleri için soğutma tanklarını devreye sokmayı hedeflediklerini kaydetti.
Büyükbaş hayvan varlığının 70 bin olarak tespit edildiğini belirten Çavuşoğlu, şu an asgari ücretlinin ete erişiminin imkansız olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, hayvancılık sektörünün 10 sene öncesine göre çok daha iyi durumda olduğunu dile getirdi, Güney’den yolcu beraberi kaçak et getirilmediği, hayvan sayısında artış olduğu halde kasapların hayvan bulmakta sıkıntı yaşadığını anlattı.
Kuraklık konusunda yürüttükleri çalışmalar olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, şu an en ekonomik arpa alımının TMO üzerinden yapılacak gibi göründüğünü dile getirdi.
Çavuşoğlu, Tarım Sigortası Fonu kapsamını geliştirmeyi de planladıklarını kaydetti.

İNCİRLİ
Ardından CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli “Hükümetin Covid-19 Pandemi Yönetimindeki Eksiklikleri ve Yanlışları” başlıklı konuşma yaptı.
Pandemide bir yılın geride kaldığını belirten İncirli, ülkede sağlık krizi yanında, ekonomik ve sosyal krizin yol açtığı yoksulluk salgınıyla da karşı karşıya olunduğunu belirtti.
Ülkede gençler ve kadınlarda işsizliğin ciddi şekilde arttığını dile getiren İncirli, buna dikkat edilmezse yıkımın boyutlarının artacağını ifade etti.
Ülkelerin sağlık krizinde önemli enstrümanları olduğunu, bunların başında da testlerin geldiğini ifade eden İncirli, hızlı antijen testleri konusunda daha önce yaptıkları uyarılara işaret etti.

“HIZLI ANTİJEN TESTLERİ OLMAKSIZIN AÇILMA DOĞRU ŞEKİLDE YÖNETİLEMEZ”
Hızlı antijen testleri olmaksızın açılmanın doğru şekilde yönetilemeyeceğini anlatan İncirli, gelen antijen testlerinin neden hala kullanılmaya başlanmadığını sordu.
Aşılama konusunda gerekli adımların atılmadığını dile getiren İncirli, 55 yaş üzerindekiler ve kronik hastalara bu aşıların yapılmasının insanları hayatta tutacağını anlattı.
Uzun süredir ülkede yeni aşılama yapılmadığını ve bunun büyük bir sorun olduğunu kaydeden incirli, bir an önce yeni aşılamaya başlanması, bunun için de ülkeye aşı getirtilmesi gerektiğini belirtti.
Sağlık çalışanlarına kuru bir teşekkürün yeterli olmadığını kaydeden İncirli, bu insanların bir yıl evlerine gitmeden, izin almadan, büyük bir riskle, çocuklarını yakınlarını görmeden çalışmaya devam ettiğini dile getirdi.
Hükümetin 7 aydır ek mesai de almayan bu çalışanlara, nöbete kaldıklarında bir tabak yemeği fazla gördüğünü dile getiren İncirli, zaten yemek yemeye vakti olmayan bu insanların yemek hazırlamasının mümkün olmadığını anlattı.
Böyle bir hatanın kabul edilemez olduğunu, tüm toplumun moralini bozduğunu kaydeden İncirli, topluma, bu pandeminin içinde bize hizmet veren doktora hemşireye verecek bir kap yemeğimiz yoktur mesajı verildiğini söyledi.
Doktorların neredeyse yarısının güvencesiz şekilde çalıştığını, hemşirelerin mevsimlik işçi statüsünde, laboratuardakilerin bir kısmının da gönüllü çalıştırıldığını dile getiren İncirli, kendi hükümetleri döneminde hazırlanan teşkilat yasalarının geçmesini beklediklerini dile getirdi.
Pandemi döneminde gençlerin ruh sağlıklarını korumak için gerekli çalışmaların yapılmadığını ifade eden İncirli, bu konuya önem verilmesini istedi.

MANAVOĞLU
Daha sonra HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu “Pandemi Yönetimi, Maliye, Sağlık, Ekonomi, Turizm ve Eğitim Bağlamında Gerekli Olan Koordinasyon” başlıklı konuşma yaptı.
Manavoğlu, damızlık küçükbaş ithaline izin veriliyorsa, ilerleyen dönemde bunun kontrolünün nasıl yapılacağını sordu.
Hükümet mensuplarının, yaptığı karışık açıklamalarla toplumdaki bir çok kesimi birbirine düşürdüğünü ifade eden Manavoğlu “bütün ülkeyi birbirine düşürmeyi başardınız” dedi.
Bu konuda hükümet mensuplarına ya bir danışmanlık almaları ya da toplantı yapmalarını öneren Manavoğlu, koordineli şekilde ülkenin imkanlarını göz önüne alarak açıklama yapmaya çağırdı.
Sanki daha önce hiç politikada bulunmayan bir bakanlar kurulu görüntüsü oluştuğunu belirten Manavoğlu, hükümeti, “içinde bulunulan durum daha da kaosa sürüklenmeden toparlanmaya” çağırdı.
Eğitim konusunda son gelinen noktanın ne olduğunu soran Manavoğlu, yüz yüze eğitimle ilgili bir plan varsa kendileriyle paylaşılmasını istedi.
Sağlık fonundan bir miktarın Girne Hastanesine, 33 milyon ayrılacağının açıklandığını söyleyen Manavoğlu, bu para düşüldüğünde o fonda ne kadar para kalacağını ve buradan ne gibi harcamalar yapıldığını sordu.
Sağlık Bakanlığında duvarlar yıkıldığını, klimalar takıldığını, çeşitli harcamalar yapıldığını dile getiren Manavoğlu, bu harcamalar hakkında da bilgi istedi.

MANAVOĞLU, MALİYE BAKANINA BU AY BAKANLIK KASASINA NE KADAR PARA GİRDİĞİNİ SORDU
Manavoğlu, Maliye Bakanına da bu ay bakanlık kasasına ne kadar para girdiğini, öngörülen gelir miktarının ne olduğunu sordu.
Bir süredir aşılama yapılmadığını kaydeden Manavoğlu, 65 yaş üzerinde olmasına rağmen hala aşılanmamış kişiler olduğunu dile getirerek, kronik hastalığı olanlar, engelliler ve yatalak hastaların aşılar gelir gelmez ilk etapta aşılanması gerektiğini belirtti.
Kıb-Tek konusuna da değinen Manavoğlu, sahte ürün satanların esas suçlu olduğunu, esas cezanın bunlara kesilmesi gerektiğini dile getirdi. Manavoğlu, bu şirketin ülkedeki ihalelere girişinin yasaklanması gerektiğini de kaydetti.
AKSA’yla bir daha aynı sözleşmenin aynı fiyatla imzalanmaması gerektiğini belirten Manavoğlu, bunun için ne gerekiyorsa yapılmasını istedi.

BRT/TAK