Meclis’te Başbakanlık bütçesi görüşülüyor – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

Meclis’te Başbakanlık bütçesi görüşülüyor




Meclis Genel Kurulu’nda 94 Milyon 324 Bin 600 TL olarak öngörülen Başbakanlık bütçesi görüşülüyor.

İlk sözü alan Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, hükümetin müdahalelerle oluşan bir sürecin sonunda kurulduğu eleştirisini yineleyerek, seçim yasasıyla ilgili gereken düzenlemelere işaret etti.

Geçmişte yaşanan afet ve krizlerde yaşananlardan örnekler veren Özyiğit, pandemi döneminin başında maaşlardan birkaç ay kesinti yapıldığını ve kimsenin itirazı olmadığını ancak seçim kapıya dayanınca bu kesintilerin geri ödendiğini kaydetti.

“Geri ödemenin acelesi mi vardı? İş yerini açamayan, evine ekmek götüremeyenler vardı” diyen Özyiğit, işini hala yoluna koyamayan on binlerce kişi olduğunu ve yükseköğrenimle ilgili fırsatların da kaçırıldığını belirtti.

Özyiğit, karantinasız girişlerin tüm uyarılara rağmen yapıldığını ve sıfır vaka şansının heba edildiğini ifade ederek, hafta sonu Girne bölgesinde kapanmaya gidildiğini ancak kumarhanelerin yine kapatılmadığını vurguladı. Özyiğit, “Bu işin hikmeti nedir?” dedi.

Üst Komite’nin başka, Bakanlar Kurulu’nun ise başka kararlar açıkladığını anımsatan Özyiğit, “Birilerinin mağdur olup olmayacağını ve bunun nasıl giderilebileceğini hep birlikte görüşüp, çözüm arayabilmek lazım” ifadesini kullandı.

Cemal Özyiğit, hem Türkiye’den, hem de AB’den aşı geldiğine işaret ederek, bir an önce halkın belirlenen program dahilinde aşılanmasını beklediklerini söyledi. Özyiğit, yurt dışından eğitim için gelecek kişilere aşı yoksa, 14 gün karantina diyerek eğitime kalınan yerden devam edilebileceğini belirtti.

Bugün başlayan eğitimde ortaya çıkan aksaklıklara da değinen Özyiğit, yüz yüze eğitimin yerini hiçbir şeyin tutamayacağını ancak bilim doğrultusunda adım atılması gerektiğini söyledi.

Özyiğit, bu azınlık hükümetinin bütçesine oylarının ret olacağını da yineledi.

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Ozersay da, başbakanın ülkede organize görevini yürütmesi gerektiğini belirterek, sağlık ve salgınla ilgili bir yere kadar güven sağlandığını ancak bugün güven sorunu yaşandığını kaydetti.

Özersay, bundan sonra alınacak ve uygulanması sağlanacak kararlarla sağlık, eğitim, polis ve ekonomi konularında olumlu adımlar beklediğini ifade ederek, kendisinin de yaşadığı Girne bölgesinde vakaların arttığını ve Beylerbeyi’nde yaşanan vaka olaylarının tedirginlik yaratacak boyutta olduğunu söyledi.

Kudret Özersay, Beylerbeyi’nde hızlı hareket edilerek, bölgenin güvenliğinin sağlanması gerektiğini kaydederek, vaka sayısıyla birlikte bulaşın kaynağı ve kimlerin temaslı olduğunun tespit edilmesinin önemine değindi.

Vakaların niteliği dikkate alınmadan tedbir alınırsa ‘mış’ gibi yapılacağını savunan Özersay, Alsancak ve Lapta’yla ilgili alınan kararların boşluklar barındırması nedeniyle insanların aklına yatmadığını, dolayısıyla uygulamada sorunlar yaşanacağını önceden söylediklerini hatırlattı.

Özersay, Karpaz bölgesinde aldıkları kararlar ve uygulanması noktasında yaptıklarını sıralayarak, Girne bölgesiyle ilgili tedbirler düşünülürken bunların dikkate alınmasını istedi.

Kudret Özersay, salgın konusunda sorumluluğun Sağlık Bakanlığı’nda, hatta bakanda olduğu izleniminin yanlış olduğunu, konunun tüm yetkilileri ve ülkeyi ilgilendirdiğini belirtti.

Özersay, Başbakanın kapalı alanda ve kalabalık ortamlarda maskesiz ziyaretler yapmasını doğru bulmadıklarını kaydetti.

HP Genel Başkanı Özersay, hastanelerdeki bulaşın ne durumda olduğu, aşı sonrası öldüğü iddia edilen kişiyle ilgili açıklayıcı bilgi istediklerini söyleyen Özersay, 40 yaşında yaşamını yitiren kişiyle ilgili de medyada yer alan iddialara de değinerek Sağlık Bakanlığı’nın bu soruları yanıtlamasını istedi.

Aşılarla ilgili açıklamaların sadece Türkçe yapılmasına yönelik eleştirilerini yineleyen Özersay, basına yansıyan her şeyin doğru olduğunu düşünmediğini ancak polisle ilgili iddialara ayrıntılı açıklama beklediğini söyledi.

Özersay, eğitimle ilgili koordinasyon sorunu yaşandığını savunarak, bakanlığın aldığı kararın uygulanmasından sorumlu olması, Başbakanın da bu kararların uygulanmasında ağırlığını koyması gerektiğini ifade etti. Özersay, başbakanın sadece sağlık ve polisle ilgili değil, eğitimle ilgili de koordinasyonu sağlamak zorunda olduğunu kaydetti.

Kudret Özersay, ekonomiyle ilgili olarak da konuyu bütünlüklü görebilmeyi arzuladıklarını belirterek, farklı paydaşların bir araya gelerek toplum menfaati için birlikte hareket etmesinin sağlanabileceğini söyledi.

Özersay, geliş gidişlerle ilgili de yapılması gereken çalışma ve hazırlanacak programlar beklediklerini belirtti.

HP Genel Başkanı Özersay, yolsuzluk dosyalarının tamamlanması ve mahkeme aşamasına gelmesi için siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu yineleyerek, jet kriziyle ilgili soruşturmanın durumuna da değinerek sonuç beklediklerini söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman da konuşmasında, bütçe görüşmelerinin sokaktaki insanların kaygılarından kopmadan yapılması gereken bir dönemden geçtiklerini belirtti.

Tarihte hiç bu kadar iktidarsız ve otoritesiz kalınmadığını savunan Erhürman, 11 aydır çok basit bir şeyi dahi yapamamaktan bu noktalara gelindiğini ileri sürdü. Üst komite ve başındaki müsteşarın bir zincir oluşturduğunu kaydeden Erhürman, şu an yaşananların da bu zincirin kopmasından doğan kaos olduğunu söyledi.

Erhürman, demokratik yönetimle halka güven verirken, halktan da alınan kararlara uymasının bekleneceğini belirtti.

Tufan Erhürman dün itibariyle 76-78 yaşlardaki kişilerin aşılandığını, bunun da aşı programına uygun davranılmadığını kaydetti.

Üst kurulun en önemli yetkisinin de kapatma yetkisi olduğuna işaret eden Erhürman, kendilerinin de, halk gibi hangi ölçüde kapanma kararı alınacağını bilmek istediklerini kaydetti.

Tarihinde bu kadar sorumsuz bir hükümet görmediğini savunan Erhürman, cuma günü okul kapatma kararı alınmışken bugün Girne’nin tamamının kapanması gerektiğinin konuşulduğuna işaret etti.

Vatandaşların CTP’nin kapanmaya bakış açısının ne olduğunu sorduğunu ancak kendilerinin bu değerlendirmeyi yapabilecek istatistiki bilgi ya da veriye sahip olamadığını söyleyen Erhürman, ya popülizm yaparak insanlar ne isterse onu savunacaklarını ya da bakanlığı basarak, istedikleri verileri alacaklarını belirtti.

Vaka sayısı yatak gibi bilgileri nasıl elde edeceklerini bilemediklerini vurgulayan Erhürman, pandemi hastanesinin hala hizmet vermediğini ve nisan ayında 48 yatağı olduğu söylenen yoğun bakımın durumunda bir değişiklik olup olmadığı bilgisi almadıklarını kaydetti.

Erhürman, ellerinde veri olmadan alınan kararlara destek de veremediklerini belirterek, verilere dayalı gerekçeli kararların ayrıntılı olarak açıklanması gerektiğini söyledi. Ülkeyi kaosa sokmamak için ses çıkarmadıklarını ancak alınan kararların gerekçelerinin açıklanması gerektiğini belirten Erhürman, gerekçeli kararın bir yasal zorunluluk olduğunu vurguladı.

Kumarhaneler ve Güney Kıbrıs kaynaklı vakalarla ilgili verileri göremedikleri için neyi destekleyeceklerini bilemedikleri söyleyen Erhürman, 11 aydır konuştukları konuların bugün ortaya çıkmış gibi davranılmasına anlam veremediğini belirtti.

Ortada ekonomik program yokken, aşılarla ilgili bilgi sahibi değilken bütçe konuşulmasını eleştiren Erhürman, Başbakan meclis kürsüsünden erken seçim lafı ettiği an ülkenin seçim sürecine girdiğini ve  Başbakanın bile maskesiz, sosyal mesafeyi gözetmeksizin seçim gezilerine başladığını ileri sürdü.

Erhürman, muhalefet seçim istemiyormuş izlenimi yaratmaya çalışıldığını ancak kendileri için hükümetin zaten ölü doğduğunu hatırlatarak, “Bir ülkeyi yönetemiyorsunuz diyen muhalefetin seçim istememe şansı olabilir mi?“ diye sordu.

Yüksek Mahkeme Başkanının bugün haziran ayında seçim olmayacaksa tarih belirlenmesinin zorunlu olduğunu hatırlattığına işaret eden Erhürman, kendilerinin de en yakın zamanda seçim tarihi belirlenmesini istediklerini söyledi.

CTP Genel Başkanı Erhürman, her kafadan farklı seslerin çıktığı, kararların uygulanmadığı bir dönemde artık otoriteyi sağlamanın mümkün olmadığını belirtti.

Erhürman, bu dönemde alınan her kararın farklı itirazlara sebep olacağını hatırlatarak, “Güvenin olmadığı yerde otoriteyi sağlamanın mümkün değil. Endişe gittikçe büyüyor” dedi. Muhalefetin de öneride bulunduğunu söyleyen Erhürman, “Seçim tarihini belirleyin, masaları kurup ortak çözümler üretelim yoksa kaosun altında kalacağız” şeklinde devam etti.

BRT/TAK