Meclis güncel konuşmalarla devam ediyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

[ad_1]

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar sürüyor.

ROGERS: “TARIM SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ İÇİN ENDİŞELİYİM”

HP Milletvekili Jale Refik Rogers Genel Kurul’da, “Hükümetin Olmayan Tarım Politikaları” konulu konuşma yaptı. Her alanda günü kurtarma üzerine bir düzen olduğunu savunan Rogers, Ukrayna-Rusya savaşının etkileriyle de üretimden kopma noktasına gelindiğini söyledi.

Başbakan’ın açıklamalarını eleştiren Rogers, tarım sektörünün geleceği için endişe belirtti. Gübre fiyatlarının artışına dikkat çeken Rogers, tohum, mazot, sulama fiyatlarında da artış yaşandığını kaydetti.

Üreticinin borçlandığını ya da üretmekten vazgeçtiğini dile getiren Jale Refik Rogers, yerel üretimin sona ereceği endişesini dile getirdi. Bunun ülkedeki gıda fiyatlarının artışına neden olacağını ifade eden Rogers, ithalata değil üretime dayalı bir tarım politikasına geçilmesi gerektiğini söyledi.

Ülkedeki teşvik sisteminin sürdürebilir olmadığını kaydeden Rogers, uzun soluklu politika değişikliklerine ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Tarımsal sanayiyi geliştirmek için kafa yorulması gerektiğine dikkat çeken Rogers, tohumu ithal eden ülkelerin koruma politikası oluşturduğunu ifade etti ve bununla ilgili hükümetin politikası olup olmadığını sordu.

“Kendi gıdamızı kendimiz üretecek duruma gelebilmemiz gerekiyor” diyen Rogers, ithalata bağımlılığı azaltmak gerektiğini yineledi. Vizyon değişikliğine ihtiyaç olduğunu dile getiren Rogers, hükümete seslendi.

İhtiyaç azlığı ve fazlalığı yaşanan ürünlerin tespit edilmesinin önemine de işaret eden Jale Refik Rogers, neye ihtiyaç olduğunu takip edecek sistemi oluşturmanın zamanının geldiğini kaydetti.

Var olan kaynakları verimli kullanmak gerektiğini ifade eden Rogers, her üreticinin kayıt altına alınmasının önemini belirtti. Devlet Laboratuvarı’nın test yapamayacak durumda olmasına da değinen Rogers, yanlış tarım politikalarının günü kurtarmaya yönelik olduğunu söyledi. Rogers, hükümetin eylem planlarını duymak istediklerini kaydetti.

OĞUZ: “PLANLI ÜRETİM ÇOK ÖNEMLİ”

Rogers’ı yanıtlayan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz ise, konuşulanları not aldığını belirterek, planlı üretiminin çok önemli olduğunu söyledi.

Sert buğdayın ülke iklim şartlarına uygun olmadığını ifade eden Oğuz, arazilerin ekilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Eldeki imkanları masaya yatırmak gerektiğini belirten Oğuz, gıda laboratuvarı ile ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Yolda beklenmedik sorunlar da çıktığını dile getiren Oğuz, önceliklerinin, öncelikli konuları çözmek olduğunu belirtti. Girdi maliyetlerini düşürmek için teşvikler verdiklerini ifade eden Oğuz, desteklerin sektörün sürdürülmesi açısından şart olduğunu kaydetti.

Tescil alanında çalışmaları bulunduğunu da anlatan Bakan Oğuz, pazar payının önemine dikkat çekti. “Yerli üretime çok önem veriyoruz” diyen Oğuz, üreticinin lehine kararlar için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bakan Oğuz, “Üretmek zorundayız” vurgusu yaptı.

Rogers’ın yerinden unluk buğday ile ilgili sorusu üzerine Bakan Oğuz, bu konuda hassas olduklarını dile getirerek, her buğdaydan un üretilecek diye bir şey olmadığını dile getirdi. Oğuz, değişik buğday çeşitlerinin ülkeye getirilerek, üretilmesi gerektiğini de belirtti.

Rogers’ın, “Hal Yasası” ve “Kimyasallar Yasası” ile ilgili soruları üzerine Bakan Oğuz, kimyasallar konusunda AB ile yapılmış tüzükler olduğunu ifade etti. Hal Yasası’nın hükümetin gündemine alındığını, yürürlüğe girmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Oğuz, bunun hükümetin ivedilik aldığı yasalardan bir tanesi olduğunu vurguladı.

ÖZERSAY: “İLGİLİ AKTÖRLERİN ÇÖZÜMDEN ÖNCE İŞ BİRLİĞİ ÖNEMLİ”

Daha sonra söz alan HP Genel Başkanı Kudret Özersay, “Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet Doğu Akdeniz’deki Gelişmelerin Farkında mı?” konulu konuşma yaparak, “Hayır değil” dedi.

Uzun yıllar HP olarak Kıbrıs’ta bir çözüm için bütün ilgili tarafların iş birliği yapması gerektiğini savunduklarını ifade eden Özersay, gelinen noktada kapsamlı bir çözümü ön şart olarak ortaya koymadan ister ada içerisinde ister Doğu Akdeniz’de bütün ilgili aktörlerin çözümden önce çözüm için iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Bu düşüncenin çok daha gerçekçi olduğunu ifade eden Özersay, Kıbrıs Türk tarafının bunu talep etmesi gerektiğini söyledi. Bu taleple Kıbrıs Türkü’nün aktör olacağını ifade eden Özersay, bu konuda harekete geçilmesi için kamuoyunda gündeme getirdiklerini kaydetti.

Kıbrıs Rum tarafının Doğu Akdeniz’de East-Med projesini hayata koymaya çalıştığını belirten Özersay, ABD’nin Yunanistan’a bunun gerçekleştirilebilir olmadığını söylediğine dikkat çekti. Net bir biçimde Yunanistan’a mesaj verildiğini vurgulayan Özersay, Ukrayna-Rusya kriziyle TC’nin Rus gazına olan bağımlılığını azaltmak için adım atıldığına dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland’ın ziyaretinin çok önemli olduğunu kaydeden Özersay, geniş kapsamlı iş birliği ihtimalinin masaya gelmekte olduğunu söyledi.

Özersay, bu konuda Kıbrıs Türk tarafının inisiyatif almasının önemine vurgu yaparak Doğu Akdeniz’de tartışmalı bölgeler olduğunu ifade ederek, çözümden önce iş birliği geliştirmenin Kıbrıs Türk tarafının yararına olduğunu belirtti.

Kıbrıs Rum tarafının görünürde bir politika değişikliğine gittiğini ifade eden Özersay, yaptırımlarla yol kat edilemeyeceğini gördüklerini kaydetti. Kıbrıs Rum tarafının sunduğu Güven Yaratıcı Önlemlerin kabul edilebilir olmadığını ifade eden Kudret Özersay, “limana karşı Maraş” diyen Kıbrıs Rum tarafına “onun altından çok sular aktığını” söyledi ancak farklı önerilere dikkat çekti.

Ülkedeki elektrik açığı için Doğu Akdeniz’deki gazdan yararlanılması gerektiğini ifade eden Özersay, yeni bir fikir ortaya koymak gerektiğine işaret etti. Özersay, bu konuda hükümetin hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Kudret Özersay, yabancıların ülkede taşınmaz mal alımı ile ilgili haberler çıktığına da değindi. Yabancıların normal yoldan taşınmaz mal alımı için bir usul olduğunu anlatan Özersay, bunun dışındaki satın alma yöntemlerinde risk olduğunu belirtti. Alınan malları haritalandırıp, incelemek gerektiğini dile getiren Kudret Özersay, şirketler üzerinden taşınmaz mal alımı yapılabileceğine işaret etti. Özersay, iddialarla ilgili devletin araştırma yapması gerektiğini söyledi.

Hava Sporları Federasyonu çalışanlarının maaşlarının Ersan Saner’in Başbakanlığı döneminde adım atılarak ödendiğini anlatan Özersay, bu insanların mağdur olduğunu, 3 aydır maaşların ödemesinin yapılmadığını dile getirdi. Özersay, bu çalışanlara faaliyetlerinin yürütülmesi için alan sunulması gerektiğini de kaydetti.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz ise, Özersay’a cevaben, sorunun çözümüne maaşların ödenmesine yönelik hükümetin çalışma yaptığını belirtti.

ULUÇAY: “ÇARŞIDA CİDDİ İNFİAL VAR”

Meclis’te daha sonra CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, “Çarşı, Ekonomi ve Siyaset” konulu konuşma yaptı. Ekonomide yaşanan sıkıntılar ve hükümetin yaptığı-yapamadığı hususların kaos yaratmaya devam ettiğini savunan Uluçay, “Çarşıda ciddi anlamda infial var” dedi.

Alkollü içkilere yapılan zammın geri alınacağı kararının Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girmediğini kaydeden Uluçay, bunun kaos yarattığını söyledi.

Zorlukların giderilmesi için adım atmak yerine zorluğun yaratıldığını savunan Uluçay, elektrikte ve alkollü içkilerde indirimin yürürlüğe girmediği için halkın sıkıntılarına ek olarak daha fazla kaos yaşadığını söyledi.

Bakanların “öneri getirin” söylemlerine değinen Uluçay, daha önce öneri yaptıklarını söyledi. “Bunu yaratan KKTC Bakanlar Kurulu, Başbakan’ın ta kendisidir” diyen Uluçay, konulara dair açıklama yaparken, insanların yaşadıkları sıkıntıların dikkate alınmasını istedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’un söylemlerini eleştiren Uluçay, “Bahane yaratan sizsiniz” diye konuştu.

İndirimin yürürlüğe girmemesi nedeniyle Elektrik Kurumu’nun tahsilat yapamadığını aktaran Teberrüken Uluçay, alkollü içkilere yapılan indirimi de tek tek sıraladı.

Başbakan’ın içkilere yapılan indirimin uygulamaya konulamaması konusundaki açıklamalarını eleştiren Uluçay, “Bu sorunu Ukrayna-Rusya krizi mi yarattı?” diye sordu.

Ekonomide kısa vadede enflasyonla mücadelede reel olarak bir şey yapılmadığını savunan Uluçay, Ticaret Odası’nın dün yaptığı açıklamanın dikkate alınmasını istedi.

Ticaret Odası’nın yüzde 70’lik kayıt dışılık olduğunu söylediğini ifade eden Uluçay, bu konuda sorumluluk almaya da hazır olduklarını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Taçoy’un belediyeler reformuyla ilgili açıklamasında o tarihteki hükümetin UBP olduğunu ifade eden Uluçay, “Taçoy, ‘bize 100 gün tanıyın’ diyor. Senin Başbakan’ın sana 100 gün tanımamış ki” eleştirisinde bulundu. Teberrüken Uluçay, “Muhalefetten öneri beklemek yerine önce doğru adımları atın” dedi.

ÖZTÜRKLER: “NİTELİKLİ, BİLGİYE DAYALI ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ YOK”

UBP Milletvekili Ziya Öztürkler, “Eleştiri Kültürü, Kalite ve Standartlar” konulu konuşma yaptı.

Eleştiri kültürü konusunda toplum olarak iyi bir noktada olunmadığını dile getiren Öztürkler, nitelikli, bilgiye dayalı eleştiri kültürü olmadığını söyledi.

Öztürkler, eleştiri kültürü ve ortak akıl yaklaşımlarına inanan biri olduğunu kaydederek, üst kademe yöneticilerinin atanmasının sürekli tartışıldığını anlattı.

2018’de 4’lü hükümetin olduğu dönemde üst kademe yöneticisi olarak görev yaptığını dile getiren Öztürkler, üst kademe yasası görüşülürken, o dönemde bir köşe yazısı yazdığına dikkat çekti. Görüşleri dikkate alınsaydı bugün bu durumda olunmayacağını dile getiren Öztürkler, görüşlerinin dinlenmediğini kaydetti.

Herkesin fikirlerine saygı duymak gerektiğini ifade eden Öztürkler, kimseyi küçük düşürmemek gerektiğini söyledi.

Kaliteyle ilgili 4 sıfır kavramının dikkate alınmasının önemi üzerinde duran Ziya Öztürkler, dünyada inovasyon ve yapay zekayla ilgili ciddi yatırımlar yapıldığını, ülkede üniversiteleri daha çok kullanarak, bunları topluma katmak gereğini belirtti. Öztürkler, üniversitelerle toplumu buluşturmak gerektiğini ifade etti.

CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin eleştiri kültürü ile ilgili sorusu üzerine, Öztürkler, hem eleştirenin, hem de eleştirilenin karşılıklı saygıyı koruması gerektiğini kaydetti.

ÇOLAKOĞLU: “BURSLAR 4 AY GERİDEN ÖDENİYOR”

CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Okulların, Öğrencilerin ve Kültürel Mirasın Getirildiği Son Durum” konulu konuşma yaptı.

İlgili bakanın Genel Kurul’da olması nedeniyle teşekkür eden Çolakoğlu, Aralık 2021’in burs ödeneğinin Mart’ta ödendiğine işaret ederek, 4 aylık gerilikte öğrencilerin haklı olmasının sorunlara çözüm getirmediğini söyledi.

Ayın 12’si olmasına rağmen Mağusa Belediyesi emekçilerinin maaşlarını alamadığını kaydeden Çolakoğlu, bu ailelerin burs alan çocukları için bursun önemine dikkat çekti. Çolakoğlu, bu konuda öncelikli çalışma yapılıp, geriliklerin kapatılması gerektiğini ifade etti.

Bakanlığın okullara sağladığı bütçeye değinen Çolakoğlu, çoğu okulda fotokopi makinelerinin çalışmadığını anlattı. Çözüm için özel şirketlerden fotokopi makinesi kiralandığını ifade eden Şifa Çolakoğlu, bu ödenen karşılığın bütçede yer almadığını belirtti.

Kağıt ihtiyacının okul aile birlikleri tarafından karşılandığını aktaran Çolakoğlu, bu tür ihtiyaçlar için büyük ölçekli okullarda harcanan paraya dikkat çekti. Ustaların ödemeleri geç aldıkları için devlete hizmet vermek istemediğini de anlatan Çolakoğlu, okul kantini giderlerinin, okul aile birlikleri aracılığıyla düzenlenmesi önerisini dile getirdi.

Şifa Çolakoğlu, okullardaki akıllı tahtaların bakım ve onarımının uzun süredir yapılamadığını kaydederek, okullardaki akıllı tahta sayısını, kaç tanesinin çalıştığını sordu.

Okullarda ciddi anlamda bakım, onarıma ihtiyaç olduğunu ifade eden Şifa Çolakoğlu, tüm okullar için ayrılan bakım-onarım kaleminin ne olduğunu sordu.

Türkiye’ye temsiliyet için giden öğrencilere verilen harcıraha değinen Çolakoğlu, ödeneğin yeterli olmadığını anlattı ve bunu devletin karşılaması gerektiğini söyledi.

Ülkede ibadet ihtiyacının karşılanacağı birçok yer bulunduğunu ifade eden Şifa Çolakoğlu, Lala Mustafa Paşa Cami’nin restore edilmesini örnek göstererek, iki yıl önce kapatılan Buğday Cami’nin kültür-sosyal aktivite merkezi olarak insanlığa kazandırılması gerektiğini kaydetti. Meclis kürüsünden Buğday Camii ile ilgili fotoğraflar da gösteren Çolakoğlu, böylesi bir kültürel değere takılan aydınlatma aracını eleştirdi.

“Bu eserler bu şekilde mi korunacak, buna kim izin verdi?” sorusunu soran Çolakoğlu, yapılan işlerin mantığı olmasını istedi.

Cuma günü Dünya Sanat Günü olduğuna dikkat çeken Şifa Çolakoğlu, ülkenin sanatçılarını selamladı, emekleri için teşekkür etti ve günlerini kutladı.

ÇAVUŞOĞLU: “KAYNAK BULUNUNCA ÖDENECEK”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise cevabi konuşmasında, ekonomik sıkıntıların olmasının çocukların burslarının ödenememesi anlamına gelmemesi gerektiğini dile getirerek, Ocak ve Şubat aylarının harcamalarının kesildiğini ve Maliye’de olduğunu söyledi. Maliye Bakanlığı’nın bunu ödemeye gayret ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, verilen bursların iyi bir miktar olduğunu söyledi.

Devletin büyük bir katkı yaptığını öğrencilerin bilmesi gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, kaynak bulununca ödemenin yapılacağını kaydetti.

10’un üzerinde okul inşası ve parça parça yapılan tadilatlara değinen Bakan Çavuşoğlu, okul yapımına katkı koyanlara teşekkür etti. “Hibe okullar olmasaydı okullara sığmaz olacaktık” diyen Bakan Çavuşoğlu, okul aile birliklerinin de sorunları çözdüğünü ifade etti.

Katkıların kendilerini gururlandırdığını, umutlandırdığını belirten Bakan Çavuşoğlu, okul yapımına katkı koyanların isimlerini sıralayarak, onları selamladı.

Bakan Çavuşoğlu, son 3 senede 15 okul yapıldığına dikkat çekerek önce akıtan okulların tadilatı, daha sonra yeni yapılan okulların yollarının yapılacağını ifade etti. Çavuşoğlu, öğrenci sayısındaki artışın öğretmen ihtiyacının bütçeyi zorladığını kaydetti.

Okullardaki fotokopi makineleriyle ilgili soruna değinen Bakan Çavuşoğlu, pandemi nedeniyle fiyatların çok arttığını, okullarda yüz binlerce fotokopi çekildiğini dile getirdi. Kiralama ve kağıt başı ödemenin daha kârlı olduğunu gördüklerini kaydeden Nazım Çavuşoğlu, kendisi (bakanlıktan) ayrıldıktan sonra bu ihalenin tamamlanmadığını kaydetti.

Okul kantinlerinin merkezi idareye devredilmesinin okullara bir şey kaybettirmediğini vurgulayan Çavuşoğlu, kantinlerin aktarılmasının okullar için daha kârlı olduğunu kaydetti.

800 AKILLI TAHTA… “OKULLARDA YÜZDE 60-65 AKILLI TAHTA KULLANILIYOR”

Çavuşoğlu, okullarda devletin sağladığı 800 adet akıllı tahta olduğunu, şu anda okullarda yüzde 60-65 oranında akıllı tahta kullanıldığını söyledi. Bir akıllı tahtanın 250 bin TL olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bu konuda gelecek yıl bir çözüm üretilmesi gerektiğini ve bunun bütçeye dayandığını söyledi.

İnternet altyapısıyla ilgili sorunlar gelecek yıla kadar çözüldüğü takdirde, 2024’te akıllı tahtasız veya hibrit eğitim modeline ayak uyduramayan kimse kalmayacağını ifade eden Çavuşoğlu, güçlü bir kadroya ihtiyaç olduğunu belirtti ve eksiklerin giderileceğini kaydetti.

“Bu küçücük coğrafyada şampiyonlar çıkıyor” diyen Çavuşoğlu, bu takımlarının birçok giderinin karşılandığını ama okul aile birliklerinin de katkı yaptığını belirtti. “Ulaşım, konaklama için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz ama gönül ister ki bu işlere daha fazla para ayırabilelim” diyen Nazım Çavuşoğlu, “Varmış da vermiyoruz gibi bir algı oluşmasın” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, sınavlar bittikten sonra başarılı sporcuların tümünü tek tek ve takım olarak bakanlığa çağırıp, motivasyonu sağlama konusunda tereddüt etmeyeceklerini vurguladı.

Çavuşoğlu, 20 yıl yanık durumda kalan Devlet Tiyatroları için yeni binayı başlattıklarını ifade ederek, birinci ve ikinci etabının yapıldığını ve şu anda Devlet Tiyatroları’nın sorumluluğunun başka bir bakanlığa geçtiğini hatırlattı.

“Keşke 15 Nisan’da onlara ilk sahneyi açabilseydik” ifadelerini kullanan Bakan Çavuşoğlu, Dünya Sanat Günü nedeniyle sanatçılara başarılar diledi ve altyapı yatırımlarını yapmaya devam edeceklerini söyledi.

TAK/BRT

[ad_2]

Meclis güncel konuşmalarla devam ediyor