Hasipoğlu’ndan, Erhürman ve Sorakın’a cevap – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

Hasipoğlu’ndan, Erhürman ve Sorakın’a cevap




Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, “ Kıbrıs konusunun çözüme kavuşturtulması için iki devlet temelinde müzakere yapılmasının Türk tarafınca ilk kez Birleşmiş Milletlerin çağrısı ile ay sonunda Cenevre’de yapılacak toplantıda masaya konulacağını” vurguladı.

Oğuzhan Hasipoğlu “ bunu anlamamanın veya anlamazdan gelmenin, yanlış bir siyasi algı yaratma çabasından öteye geçemeyeceğini ve Kıbrıs Türk Halkı’na zarar vermekten başka bir amaca hizmet etmeyeceğini” kaydetti.

Hasipoğlu, “Cumhurbaşkanı Tatar’ı egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün ilk kez Cenevre’de görüşme masasına geleceğini söylediği için bilgisizlikle suçlayan Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ile Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın’ı yanıtladı ve iki yetkiliyi de geçmişte görüşülen müzakere zeminlerini hatırlamaya davet etti.

Genel Sekreter Hasipoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“ Bütün ilgili çevreler Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs konusunda artık federal çözüm temelinde bir anlaşma olamayacağını, kalıpların dışına çıkılarak egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı bir çözüm arayışına gidilmesi gerektiğini ilk kez masaya koymaya hazırlandığını kabullenmişken Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı ile Genel Sekreteri’nin bunun aksini iddia etmeleri, üstelik halkın kısa bir süre önce seçtiği Cumhurbaşkanı’na saygısızlık yaparak onu bilgisizlikle suçlamaları kabul edilebilecek bir tutum değildir.

Sayın Cumhurbaşkanı doğruları ifade etmektedir; Kıbrıs konusunun çözüme kavuşturtulması için iki devlet temelinde müzakere yapılması Türk tarafınca ilk kez 27-29 Nisan tarihlerinde Cenevre’de Birleşmiş Milletlerin çağrısı ile yapılacak toplantıda, masaya konulacaktır.
Bu, politika Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halka sunduğu ve destek aldığı, Türkiye ile de hem fikir olunan politikadır.
Bunu anlamamak veya anlamazdan gelmek Kıbrıs Türk Halkı’na zarar vermekten başka bir amaca hizmet etmez.
Her iki CTP yetkilisini doğruları anlamak için geçmiş müzakere zeminlerini anımsamaya davet ediyorum;
Anımsanacağı üzere 1977-79 Doruk anlaşmasıyla birlikte iki bölgeli iki toplumlu Federasyon görüşülmesi karara bağlanmıştı ve yıllarca bu zeminde görüşmeler yapıldı.

2004 yılında Annan Planı’nın Rumlar tarafından reddedilmesinden sonra 2008 yılında Sayın Talat’ın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde başlayan Gambari sürecinin amacı da Kıbrıs konusuna federal bir çözüm bulmaktı.
2017 yılında Crans Montana’da çökene dek bu süreç devam etti.

Ancak 2017 yılı sonrasında gerek bizler, gerekse Türkiye yetkilileri artık federal çözümün mümkün olmadığını, Rum tarafının federasyon derken Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bizi yama yapmayı, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü sıfırlamaya amaçladığını ifade ettik ve bugünlere geldik.
Şimdi bizim için gündemde olan Cenevre’deki gayri resmi 5 artı 1 toplantıya bu görüşlerimizi taşımaktır.
Esasen BM Genel Sekreteri de taraflara gönderdiği davet mektubunda, bu sefer farklı şeylerin konuşulmasına olanak yaratılacağını ifade etmiştir.
Dolayısı ile Sayın Erhürman ile Sayın Sorakın’ın yapmaları gereken halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Tatar’a saygı göstermek ve bu çerçevede demokratik haklarını kullanarak görüşlerini ifade etmektir.

Bundan öteye geçilmesi yanlıştır ve devamı halinde UBP’yi karşılarında bulacaklardır.”