Evren: İnanç turizmi Şeyh Nazım Dergâhına gelmek isteyenleri kapsıyor – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
Manşet

Evren: İnanç turizmi Şeyh Nazım Dergâhına gelmek isteyenleri kapsıyor




İçişleri Bakanı Kutlu Evren, İkamet Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle düzenlenen inanç turizminin sadece Şeyh Nazım Dergâhı’na gelmek isteyenleri kapsadığını söyledi.

Bakan Evren, Meclis Genel Kurulu’nda milletvekillerinin bu konudaki sorularını yanıtladı.

Lefke’deki rahmetli Şeyh Nazım Dergâhı’na ziyarete gelenlerle ilgili bir önceki dönemde yapılan bir aylık izinlerin önünü açmak ve yasal sürece koymak amacıyla bir açılım getirildiklerini kaydeden Evren, yapılacak düzenleme ile ziyarete gelecek kişilerin dergahtan yazı alarak burada belli bir süre kalabileceklerini ifade etti.

Şeyh Nazım’ın ülkeye mal olmuş biri olduğunu ve buraya gelen kişilerin onun dergahında kaldıklarını dile getiren Evren, dergahı ikamet olarak göstererek gelenlerin orada kalarak inançlarının gereğini yapabileceklerini söyledi ve bu tüzüğün başka bir amaçla kullanılmayacağını kaydetti.

Kalacak kişilerin ülkeyi tanıyarak, gittikleri yerde tanıtacaklarını dile getiren Evren, bununla ilgili düzenlemenin de inanç turizm adı altında olması için girişim başlatıldığını belirtti.

Kutlu Evren, bu düzenlemenin daha önceki tüzükteki eksikliği gidermek için yapıldığını söyledi.

ÇELER: “TURİZM İÇİN YETERLİ ÇALIŞMA YOK”

TDP Milletvekili Zeki Çeler konuşmasında, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin halkın sağlığının korunması açısından belirli kısıtlamalarla kararlar ürettiğini dile getirerek, komitenin, turizm açısından yeterli çalışmanın yapılmamasından dolayı bu konulara değinemediğini kaydetti.

Taksicilerinin halen yanlarında yolcu taşıdığını ve perdeleme de yapmadığını gördüklerini dile getiren Çeler, ilgili bakanlıkların çalışma ve organizasyonları yeteri kadar yapmaları, denetimini sağlamaları halinde Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin de gerekli kararları alacağını belirtti.

AKANSOY: “ADALI CİNAYETİ YENİDEN SORUŞTURULMALI”

CTP Milletvekili Asım Akansoy, “geçiş noktaları açılmalıdır” konulu konuşmasında, KKTC’de Kutlu Adalı’nın faili meçhul kişilerce öldürüldüğünü anımsatarak, son zamanlarda Türkiye’de bazı internet kanallarında yapılan yayınlara işaret etti ve cinayet soruşturmasının artık yeniden açılmasının bir zaruriyet olduğunu söyledi.

Bu cinayetin sonuçlarını herkesin bilme hakkı olduğunu ifade eden Akansoy, dönemin soruşturma memurunun da şu anda polis müdürü olduğunu dile getirerek, bu cinayetin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı doğrultusunda da tekrar soruşturulması gerektiğini belirtti.

Polisin bu yönde bir adım atmasını istediklerini dile getiren Akansoy, yapılan yayınlarda bu konu ile ilgili daha yayın yapılacağının da söylendiğini, bu nedenle de bu konuya artık bir açıklık getirilmesi gerektiğini kaydetti.

İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin kapıların geçişlere açılması konusunda yarın bir toplantı yapacağını bildiğini dile getiren Akansoy, siyasi otoritenin yönlendirici olması gerektiğini söyleyerek, elbette sağlık koşullarının da oluşturularak iki tarafın da geçişleri açması için cesaretlendirmesi gerektiğini belirtti.

İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin Sinovac aşısının da geçişlerde kabul görmesi konusunda girişim yapması gerektiği dile getiren Akansoy, geçiş kapılarının açılmasının insancıl bir konu olduğunu ve çok değişik bağlamlarda önem taşıdığını kaydetti.

Hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın bir Avrupa Birliği politikası olması gerektiğini söyleyen Akansoy, Avrupa Birliği ile ilişkiler kurulmasının şart olduğunu belirtti.

Asım Akansoy, kapıların geçişlere eş zamanlı açılması gerektiğine dikkat çekerek, gerekli sağlık önlemeleri alınarak adım atılmasının şart olduğunu söyledi.

Cenevre sonrasında Kıbrıs konusunda “edilgen” bir durumda olunduğunu dile getiren Akansoy, ortaya konulan tezlerle ilgili herhangi bir bilgileri olmadığını ve yeni durumun nasıl şekilleneceğinin bilinmesi açısından bu konunun tekrar değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

ROGERS: “VİRÜSTEN KURTULMANIN ŞU ANKİ TEK YOLU AŞI”

HP Milletvekili Jale Refik Rogers, “pandeminin ikinci yılında sağlık, turizm ve çevre” konulu konuşma yaptı.

Koronavirüsten kurtulmanın şu anda tek yolunun aşılanma olduğunu dile getiren Rogers, ülke olarak toplum bağışıklık kazanana kadar aşılanmanın en hızlı şekilde yapılanması gerektiğini söyledi.

Şu andaki Sağlık Bakanı’nın aşı platformu konusunda ortaya atılan iddiaların endişe verici olduğunu dile getiren Roger, oluşturulan dijital platformun özel şirketin elinde olduğunu ve Sağlık Bakanlığı’nın bu bilgilere erişiminin olmadığı iddialarının doğru olup olmadığını sordu. Bu şirket ile bir anlaşma yapılıp yapılmadığını soran Rogers, hastaların kronik rahatsızlıkları konusunda da gizlilik anlaşması olup olmadığı sorusunu da yöneltti.

Veri toplama açısında çok önemli bir fırsatın dijital platforma devredildiğini söyleyen Rogers, aşılanma hakkındaki verilerin açıklanmasını istedi.

Çalışanların aşılanması ile ilgili ne durumda olunduğunun şeffaf olarak paylaşılması gerektiğine dikkat çeken Rogers, halkın verilere ulaşması ve bilgilendirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Rogers, Sağlık Bakanlığı’na 30 mevsimlik işçi alındığı bilgisinin geldiğini dile getirerek, hemşireleri kadrolamak yerine mevsimlik işçi alımı yapılıp yapılmadığının açıklanması gerektiğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde karantina ile ilgili ülkeye gelişlerdeki bilgilendirmenin yeterli olmadığını belirten Rogers, Turizm Bakanlığı’nın sitesine de ulaşılmadığını kaydetti.

Jale Refik Rogers, İngiltere’den de turist gelmesinin istenmesi halinde iki toplum liderinin görüşerek geçişlerin sağlanması için girişim yapılması gerektiğini vurguladı ve eğitimle ilgili de okullardaki uygulamalarda farklılıklar olduğunu söyledi. Rogers, eğitimde gerekli denetimlerin ve programların oluşturup oluşturulmadığını sorarak, Eğitim Bakanı ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’ne çağrıda bulunarak yaz okullarının açılması gerektiğini söyledi.

Bakanlıkların her kararı Sağlık Üst Komitesine atmasını doğru bulmadıklarını dile getirten Rogers, bakanlıkların niyeti olması halinde istenilen kararların alınabileceğini belirtti.

Girne Dağlarına yapılması planlanan heykel konusunda ise hükümetin düşüncelerini soran Rogers, daha kalıcı çevre aksiyon planının ne zaman yapılacağının açıklanmasını istedi.

ATAOĞLU: “NAYLON KAYNAKLI ÇEVRE KİRLİLİĞİ YÜZDE 65 AZALDI”

Eleştirileri yanıtlayan Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, naylon poşet kullanımının azaltılmasına dönük düzenlemelerle naylon kaynaklı çevre kirliliğinin yüzde 65 oranında azaldığının gözlemlendiğini açıkladı. Ataoğlu, marketlerde poşetlerin tamamen kalkması yönünde çalışma yaptıklarını da söyledi.

Okullarda çevre dersinin verildiğini de söyleyen Ataoğlu, Eğitim Bakanlığı ile birlikte çocuklara küçük yaşta çevre bilinci aşılamaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

DENİZ KİRLİLİĞİNİ ÖNLEMEK İÇİN SÜREKLİ İZLEME SİSTEMİ

Deniz kirliliğinden şikayetler olduğunu da söyleyen Ataoğlu, atıkların denizlere atılması konusunda “sürekli izleme sistemi” yapılacağını ve bu sistemin de yakın zamanda kurulacağını söyledi.

Hava kalitesi ölçüm noktalarının da oluşturulacağını dile getiren Ataoğlu, insanların artık bilinçlendirilerek çevreyi kirletmemesi için uyarı levhalarının konulduğunu söyledi ve çalışmalara da devam edeceklerini kaydetti.

OĞUZ

Maliye Bakanı Dursun Oğuz da söz alarak, Sağlık Bakanı’nın talebi üzerine 270 mevsimlik işçi arasından 30 kişinin azalmasından kaynaklanan yeni alımlar olduğunu belirtti.

Mevsimlik işçilerin birçok alanda görev yaptığını dile getiren Oğuz, Sağlık Bakanlığı’nın pandemi dolayısıyla aldığı bu işçilerden eksilen sayıların tekrar doldurulduğunu kaydetti.

Oğuz, gönüllü olarak çalışan kişilerin mevsimlik işçiliğe geçirildiğini dile getirerek tüm ihtiyaçların Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından doldurulması gerektiğini söyledi. Oğuz, bu çalışanların pandemiden dolayı alındığını ve gereklilikleri halinde devam edilip edilemeyeceğinin karar verileceğini belirtti.

Sağlıkla ilgili planlamayı Sağlık Bakanlığı’nın yaptığını ve pandemi şartlarının nasıl olacağının bilinmediğini ve ihtiyaca göre gerekenlerin de yapılacağını söyleyen Oğuz, Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyacı doğrultusunda bu alımların yapıldığını kaydetti.

Oğuz, Mağusa Hastanesi’nde yapılan eylem neticesinde de laboratuvara personel istihdam edildiğini söyledi.

AMCAOĞLU

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu ise, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin kararlarına binaen eğitimde alınan kararları tekrarladı.

Uluslararası sınavların yapılması için istişare edilerek kararların üretildiğini dile getiren Amcaoğlu, yetkili sendika ve bulaşıcı hastalıklarla ilgili üst kurulun da verdiği kararlar doğrultusunda çalışmaların sonlandırılma noktasına geldi.

Özel okulların, bakanlığın aldığı kararlar dışında hareket etmesinin söz konusu olmadığını dile getiren Amcaoğlu, tüm okulların akademik takvim içinde hareket edildiğini söyledi.

“YAZ OKULLARI İÇİN ÜST KOMİTEYE TALEPTE BULUNDUK”

Amcaoğlu, yaz okullarında etütlerin açılması için Bulaşıcı Hastalık Üst Komitesi’nin karar üretmesi için taleplerinin yapıldığını söyledi.

Eğitimin ülkede hangi tarihlerde yapılacağının yasal olarak belirtildiğini kaydeden Amcaoğlu, eğitimde açılan eksikliklerin de giderilmesi yönünde gerekli adımların atılacağını belirtti.

BRT/TAK