“Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan tüm ülkeler işbirliği yapmalı”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

[ad_1]

“Doğu Akdeniz Çalıştayı”nın sonuç bildirgesinde, Doğu Akdeniz’e sınırı olmadığı halde Doğu Akdeniz Gaz Forumu gibi çeşitli anlaşmalar imzalayan ve çok taraflı jeopolitik ittifaklar kuran bazı ülkelerin amacının, Türkiye-Libya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Akdeniz’de dışlamaktan ve bu ülkeler arasında akdedilen anlaşmaları baltalamaya dönük siyasi adımları kışkırtmaktan ibaret olduğuna dikkat çekildi.

Sonuç bildirgesinde şunları kaydedildi:Kıbrıs Adası’nın hukuki statüsü ve ilgili hidrokarbon zenginlikleri dikkate alındığında, Doğu Akdeniz’deki rezervlerden elde edilen ekonomik değerlerin Ada halkının ortak çıkarına sunulamaması ve Türkiye’nin gerek Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yapmış olduğu anlaşmalarla kısmen belirlenen deniz yetki alanlarının gasbedilmeye çalışılması, bölgede gerginlik dozu giderekartan gelişmelerin yaşanmasına sebep olmaktadır.

Bu sorunların hakkaniyet temelinde çözülmesi süreçleri,tabiatıyla uluslararası hukuk ve içtihattan bağımsız düşünülmeyecektir ancak sorunun çözülememesi, DoğuAkdeniz’deki enerji krizlerinin derinleşerek devam etmesine neden olacağı gibi Rum-Yunan ikilisinin Türkiye’yive Kıbrıs Türkünü yok sayan senaryo girişimleri ile Kıbrıs Türklerinin en doğal hak ve çıkarlarından mahrumbırakılmaya çalışılmasına da yol açabilecektir. Ada’da saldırganı ödüllendiren bu 57 yıllık dışlama politikasının devam etmesi, Doğu Akdeniz’de barış ve istikrara katkı sağlamayacaktır. Doğu Akdeniz’de sözde Yunanistan-Mısır sınır hattı, Yunanistan-Mısır anlaşmasının Türkiye-Libya sınırını ortadan kaldırmayı hedeflerken, esasen Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı ileri sürdüğü tek taraflı iddiaların dayanaksız olduğunu da göstermiştir”Bildirgede, Ada’da kalıcı çözüm görüşmeleri söz konusu olmadığından garantör devletler ile Güney Kıbrıs Rum yönetiminin, Türkiye’nin bu sınırı KKTC ile çizebileceğinin unutulmaması gerektiği ifade edildi.

Türkiye, Libya ve KKTC’nin dışlandığı bir Doğu Akdeniz politikasının hem NATO’nun güçlü ve güvenilir müttefiki olan hem de AB ülkeleriyle tarihe dayanan güçlü bağlara sahip Türkiye’ye karşı yapılmış büyük bir haksızlık olmanın da ötesinde, mevcut sorunları daha karmaşık hale getiren tarihi bir diplomatik hata olarak not edileceği vurgulanan bildirgede, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ortaya koyduğu çözüm önerilerinin başarısızlıkla sonuçlanmasıhalinde bu diyalog çağrılarına olumlu yanıt vermekten imtina eden ülkelerin sorumluluğu kabul etmesi gerektiği belirtilerek, “Her durumda, ulusal düzeyde Türkiye’nin Deniz Yetki Alanları Kanunu tasarısını meclise sunması ve yasalaştırması, bölgesel düzeyde ise Akdeniz’deki müttefikleriyle işbirliğini sürdürerek karşılıklı faydayı koruyan tutumunda ısrarcı olması önem arz etmektedir” ifadesine yer verildi.

 

[ad_2]

“Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan tüm ülkeler işbirliği yapmalı”