Biz gerçekten ülkemizin değerini bilmiyoruz.
Koronavirüste geldiğimiz başarının, henüz bu illetin ağır bedellerini yaşamadığımızın farkında bile değiliz.
Geçtiğimiz haftadan bu yana eşimin rahatsızlığı nedeniyle İstanbul’dayım.
En başta aktarayım herşey yolunda ve ameliyatımız başarılı geçti.
Allah’ ın izniyle bu zor günleri atlatacağız.
Bir kez daha gördük ki, sağlık söz konusu olunca hayat duruyor.
Öyle pandemi var diyip de erteleyemeyeceğiniz kadar acil durumlar söz konusu olabiliyor.
Genel anlamda Türkiye’de sağlık alanında müthiş bir ilerleme var.
Ancak buradaki nüfusun kalabalığı, birçok kişinin belki bu işin ciddiyetini fark etmeyerek en başta kurallara uymayışı durumun en kötü boyutlara gelmesini sağlamış.
Hafta sonu olduğu için malum burada sokağa çıkma yasağı var.
Yollar boş alışılagelmiş koskoca İstanbul’da ne insan kalabalığı ne de trafik var, her yerde polis kontrolü.
Sağlık gibi özel bir durumunuz yoksa hafta sonu dışarıda olmanızın imkanı yok.
Herkes tedirgin, vakaların ciddi artışı, kayıplar, ağır hastalar ve cezai uygulamalar sonucu maskesiz dolaşan yok.
Restoranlar, cafeler, barlar kapalı.
Geldiğimiz hastanede önlemler üst seviye de .
‘HES’ kodu uygulamanız yoksa herhangi bir alışveriş merkezine girmeniz mümkün değil.
Toplu taşıma araçları için de bu uygulama geçerli.
Otel veya hastanede açık olan bir yer varsa iki kişi karşılıklı dahi oturmaya izin yok.
Sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına da en azından belirli yerlerde dikkat ediliyor.
Bunun sebebi ise özellikle önüne geçilemeyen ölümler.
Her yerde birilerinin tanıdıkları, yakınları, büyükleri vefat ediyor.
Konuştuğum tanıdığım herkeste büyük bir korku var.
Koronavirüs belasına bir de uzaktan bakınca ülkemizdeki vaka artışlarına rağmen, yine de ne kadar şanslı olduğumuzu düşünmeden edemiyor insan.
Bugüne kadar başta Sağlık Bakanı Ali Pilli ve hükümetin bu süreci ne kadar iyi yönettiğini, Pilli’nin aldığı her türlü eleştiriye rağmen geri adım atmayarak aslında sağlığımızı, bizleri korunmayı başardığını görmekteyiz.
Yine uzaktan bakıyorum tartışmalar almış başını gidiyor.
Ekonomik koşullar, geçim kaygısı önemsiz olabilir mi? Tabiki hayır.
Ancak sürekli eleştiri yapıp kurallara uymayan duyarsız insanlarımız var.
Ekonomi diye bas bas bağırıp, hükumeti eleştirenler fütursuzca eğlencede, yemeklerde, kutlamalarda.
Konu sağlık olunca hiçbirşeyin değeri anlamı kalmıyor.
Burada kaldığımız müddet içerisinde bunu yaşıyor ve bir kez daha tecrübe ediyoruz.
Ülkemizde ise bugün okullarımızda, iş yerlerinde, hele ki sağlık çalışanlarında bu vakalar artmaya devam ederse ekonomik koşulların hiçbir öneminin kalmayacağı, yeniden kapanma noktasına geleceğimiz ortada.
Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi halkın sağlığı için kararlar almaya devam edecektir. Sadece eleştirmek en kolay yöntem.
Geldiğimiz iyi noktayı kaybetmemek için bazı önlemlere sabretmek ve uygulamak zorundayız.
Bakan Pilli’nin dediği gibi bu savaşta her kesimin, her bireyin desteğine ihtiyacımız var.
Dedim ya uzaktan bakınca insan herşeyin kıymetini biraz daha iyi anlıyor .
Sağlığın dışında hiçbirşeyin anlamı kalmıyor, silinip gidiyor .
İnsan kendini sorgulamadan edemiyor.
Sağlık gibisi yok değerini, kıymetini bilelim .
