CTP İskele’de eylem yaptı – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

CTP İskele’de eylem yaptı




Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ikinci eylemini dün İskele’de gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs sorununda ortaya koyduğu politika ile Hükümet’in protesto edildiği eylemde, hükümetin istifası istendi.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, eyleme CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer katıldı.

Ersin Tatar’ın Kıbrıs Sorununda ortaya koyduğu “ayrılıkçı” “iki devletli” politikasının da eleştirildiği eylemde, UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti, vurdumduymaz tavırlar sergilediği, yokluk ve yoksulluk politikaları ile hukuk tanımaz uygulamalar yürüttüğü ve Adalı cinayeti başta olmak üzere faili meçhul cinayetlerin üzerine gitmediği iddiasıyla protesto edildi. Hükümetin istifasının istendiği eylemde, “Vardık, Varız, Var Olacağız”, “Birleşik Federal Kıbrıs”, “İrade Ankara’da Değil Lefkoşada’dır”, “Hukukun Üstünlüğü ve Adalet”, “Laik ve Demokratik Eğitim”, “Gelecek bizimdir, biz planlayacağız”, “Karanlık değil, aydınlık” gibi pankartlar taşındı.

Eylemde, CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Mülazim ile CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın birer konuşma yaptı.

SORAKIN: “ERSİN TATAR, CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA OTURTULDU”

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın konuşmasında, “Çok zor bir süreçten geçiyoruz, gerek dışta, gerekse içte yaşamın tüm alanlarında, eğitimde, sağlıkta, çalışma yaşamında çok ciddi sorunlar yaşıyoruz” diyerek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine açık bir şekilde müdahale edilerek, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı makamına “oturtulduğunu” savundu.

Uluslararası hukukla, uluslararası toplumla buluşmak istediklerini vurgulayan ve bunun tek yolunun iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitlik temelinde BM parametrelerinde kurulacak olan federasyon olduğunu söyleyen Sorakın, Tatar’ın ise toplumu dünyadan soyutlayacak olan “ayrılıkçı” taksim tezini savunduğunu öne sürdü.

Sorakın, “Barış olmayan yerde çatışma vardır, barış olmayan yerde insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti, kara para aklama vardır, silahlanma vardır, askeri üsler vardır. Adamızın neresinde olursa olsun askeri üslere karşıyız. Ülkemizde çözümü ve barışı gerçekleştirene kadar, ülkemizi ve halkımızı uluslararası toplumla buluşturana kadar mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMETİ GÖTÜRÜNCEYE KADAR MÜCADELEYE DEVAM…”

Azınlık hükümetinin de müdahalelerde kurulduğunu iddia eden Sorakın, yoksulluğun gittikçe arttığından ve yasaların çiğnendiğinden bahsederek, yapılan zamları eleştirdi.

Halkın alım gücünün gerilemiş olmasına rağmen Hükümetin, Anayasa’ya aykırı olduğu halde, Yasa Gücünde Kararname ile Hayat Pahalılığı’nı dondurmaya çalıştığını anlatan Sorakın, “Yasa tanımaz bu azınlık hükümeti, bugün Anayasa Mahkemesi’nden öyle bir tokat yedi ki şaşkına döndü. Anayasa Mahkemesi, hayat pahalılığını durdurma uygulamasını iptal etti. Bu, 15 Nisan kararından sonra yenen ikinci tokat. Bu nedenle hukuk devleti ve bağımsız yargı diyoruz ve yargımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz. Yasa tanımaz, antidemokratik, cılız ve aciz hükümeti götürünceye kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

“VESAYET REJİMİNİ KABUL ETMİYORUZ”

İş Yasası’nda yapılmak istenen değişikliğe de değinen Sorakın, şunları kaydetti:

“Toplu İş sözleşmelerinden dolayı kazanılmış olan hakları budamaya, sendikalar yasası ve sendikalar mukayyitliği yasasında yapmayı tasarladığı değişikliklerle de örgütlü yapıları, sendikaları etkisizleştirmeye, mücadele güçlerini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Yaratılmaya çalışılan toplum modeli şu: sosyal ve ekonomik yaşamı gerilemiş, kültürü yok olmuş, itaat eden, evet efendim diyen, tamamen bağımlı ve aynı zamanda örgütsüzlüğü nedeniyle tepki koyamayan, özne olmaktan çıkmış, ses çıkaramayan bir yapı. Biz yapıyı, bu vesayet rejimini kabul etmiyoruz.”

Sorakın, Kıbrıs Türk halkını kendisi ile ilgili kararlarda özne konumuna getirinceye kadar mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

CTP’nin “Vardık, Varız, Var Olacağız” konsepti ile başlattığı yürüyüşe devam edeceğini kaydeden Sorakın, kendileri ile benzer ilkeleri paylaşan siyasal partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleriyle ortak paydada buluşarak birlikte mücadele edeceklerini söyledi.

“ÜLKEMİZİ VE HALKIMIZI KARANLIKLARDAN AYDINLIKLARA ULAŞTIRINCAYA KADAR MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”

Konuşmasında, faili meçhul cinayetler ve bombalamalara da değinen Sorakın, “Faili meçhul cinayete kurban gidenlerin tümü barış, demokrasi, insan hakları için mücadele ederken katledilmişlerdir. 6 Temmuz 1996’da faili meçhul bir cinayete kurban giden Kutlu Adalı ise karanlık işleri sorguladığı, temiz ve aydınlık bir gelecek istediği için katledildi. Öyle bir gündeyiz ki, bütün milletvekillerimizin ortak imzasıyla önerilen ve tüm partilerin oy birliği ile kabul edilen Ad-Hoc komite UBP’nin ayak oyunları yüzünden oluşturulamıyor. Ersan Saner Azınlık Hükümeti’nin baskıcı, antidemokratik anlayışı ile bu komitenin oluşturulması dahi engelleniyor. Ne olursa olsun, biz bu faili meçhul cinayetlerin aydınlanması için gereken her şeyi yapacağız. 27 Mayıs’taki Parti Meclisi toplantımızda 6 Temmuz tarihini ‘Demokrasi ve Aydınlanma Günü’ olarak ilan ettik. Ülkemizi ve halkımızı karanlıklardan aydınlıklara ulaştırıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

MÜLAZİM: “NENELERİMİZ, DEDELERİMİZ TORUN HASRETİ İLE BU DÜNYADAN GÖÇMESİN DİYE SOKAKLARDAYIZ”

CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Mülazim ise yaptığı konuşmada, “Nenelerimiz, dedelerimiz torun hasreti ile bu dünyadan göçüp gitmesin diye sokaklardayız. Değerli dostlar kolay değil bu kadar baskı, bu kadar zulüm, kimliğimize, varlığımıza, kültürümüze, adaletimize, demokrasimize, özgürlüğümüze uzanan elleri kırmak için sokaklardayız” dedi.

“Bu ülkeyi yönettiğini, hükümet ettiklerini zannedenleri” al aşağı etmek için sokaklarda olduklarını söyleyen Mülazim, “ Bizler yıllarca zulüm görmüş, can vermiş, bedel ödemiş, onlarca demokrasi şehiti vermiş bu partinin mensupları olarak sokaklardayız” ifadelerini de kullandı.