“Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’ndaki denetim yetkilerinin kullanılmaması yerel bulaştaki artış sebeplerinden biridir” – DT Kıbrıs Haber | Kıbrıs Haber
KıbrısKKTC

“Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’ndaki denetim yetkilerinin kullanılmaması yerel bulaştaki artış sebeplerinden biridir”

[ad_1]

Halkın Partisi Milletvekili, Genetik Uzmanı  Jale Refik Rogers BRT ekranlarında yayınlanan ‘50+1’ programında, Covid 19 süreci ve aşı çalışmalarını değerlendirdi.

2018’de hayata geçen Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın, o dönem kendisinin başkanı olduğu meclis komitesinde hazırlandığını hatırlatan Rogers, yasa ile ilgili yanlış açıklamalar yapıldığını ifade etti.

Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın yüz yıldır ilk kez yaşanan Covid19 gibi küresel salgınları öngörerek hazırlanmadığını, dolayısıyla ülkenin bütünü yönetmeyi içermediğini belirten Rogers, ekonomi yönetimi açısından, yasaya ve yasa gereği kurulan Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’na gereksiz suçlamalar yapıldığını kaydetti.

Yasanın pandemi için hazırlanmadığını hatırlatan Rogers, buna rağmen “ Ekonomik de olsa, her hangi bir konuda bir karar alınacaksa, bulaşıcı hastalıklar yasası kapsamında bu kurulun ilgili tüm paydaşları toplantıya çağırma yetkisi vardır. İstişare içinde hem halk sağlığını koruyacacak hem de ekonomik sektörleri de koruyacak daha dengeli kararlar alınabilir” dedi.

Evlere kapanmakla ilgili olarak görüşlerini paylaşan Rogers, konuya temkinli yaklaşmak gerektiğini ifade etti.

Rogers, “ Yeni normale geçerken, sadece devlete değil, bireylere de önemli görevle düşüyor. Devlet gerekli önlemlerini alacaktır elbette ama bireyler de maske, hijyen ve mesafe kurallarına uymayı sürdürmelidir. Hayatımıza eskisi gibi devam edip, sonra da virüsten, bulaşmadan çok şikayet etmenin faydası yok” şeklinde konuştu.

Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nda gerekli ceza mekanizmalarının da bulunduğuna işaret eden Rogers, işyerleri ve bireylerin denetimi konusunda, sadece Sağlık Bakanlığına değil, belediyelere de yetki verildiğini hatırlattı.

Rogers, “ Yeni normal içinde, hayatımıza devam etmek zorundayız. Ekonomik dengeleri korumak açısından da bunu yapmak durumundayız. Sınırsız bütçe olsa kapanıp, kamu ve özel sektör maaşlarının tümü ödenirdi. Gerçekler ortada. Limitsiz bir bütçe yok. O yüzden kapanmaya gitmeyi düşünmek yerine yapmamız gereken, ekonomi ve sağlık dengesini, koordinasyon içinde yürütmektir. Sağlık Bakanlığının da kapanır diye korku salmak yerine, kurallara uyarsak kapanmak zorunda kalmayacağımızı daha çok anlatması gerekiyor. Kapanmak sadece ekonomik değil, sosyal açıdan da sorunlar yaratıyor. Örneğin Okulların kapanmasına üzülüyorum çünkü çocuklarımızı, yaşıtlarıyla iletişimden, sosyal gelişimden alıkoyuyoruz” dedi.

Rogers, “ Bir kere kendimizi ve sevdiklerimizi korumak istiyorsak öncelikle hastalık belirtisi gösterdiğimizde, mutlaka Covid Testini yaptırmalıyız. Semptomlarımız varsa, işyerimizden, yaşlılardan uzak durmak gerekiyor. Sağlık Bakanlığı uyarıcı yayınları ve denetimleri artırmalı. Bilinçlenirsek kapanmak durumunda da kalmayız. Zaten bu kışı geçirdiğimizde, daha çok rahatlayacağız diye düşünüyorum. Zaten dünyada aşılama başladı. Umarım yakında bizde de başlayacak. Bu süreçte, kendimizi ve sevdiklerimizi korumak mutlaka gerekli” diye konuştu.

Kapanma ne zaman olmalı sorusuna da Rogers, “ “Sağlık sistemi vaka artışıyla baş edemez duruma geldiği noktada kapanma söz konusu olabilir”yanıtı verdi.

“Aşı olmalıyız”

Bir Genetik Uzmanı olarak “aşı” ile ilgili görüşünün sorulması üzerine Jale Refik Rogers, “ Aşı olmamız gerekiyor. Bir sürü aşı çalışması var. Hızlı ilerledi. Olumlu sonuçlar veren de var. Farklı yöntemler kullanılarak geliştirilen aşılar var. Pfizer’in RNA aşıları var, inaktif virüs enjekte edilenler var Çin Aşısı gibi. Oxford’un var. Hepsinin yaptığı şey, COVİD’in vücüda girmesini sağlayan proteini vücuda vererek, bağışıklık sisteminin bu proteini tanım



[ad_2]